Dinin ya�anmad��� cahiliye toplumlar�ndaki ahlak anlay��� olduk�a “ilkel bir mant��a” dayan�r. Bu ortamda ortaya ��kan ya�am bi�iminin her karesinde s�k�nt� ve huzursuzluk vard�r. Buna kar��l�k Kuran’a uyulmaya ba�land���nda kalp ferahl��� ile birlikte huzurlu ya�am da kendili�inden gelecektir.
Allah hayat� ve �l�m� belirli bir ama�la yaratm��, insanlara do�ruyu ve yanl��� ��reten hak kitaplar indirerek bu amac� onlara bildirmi�tir.
“O, amel (davran�� ve eylem) bak�m�ndan hanginizin daha iyi (ve g�zel) olaca��n� denemek i�in �l�m� ve hayat� yaratt�. O, �st�n ve g��l� oland�r, �ok ba���layand�r.” (M�lk Suresi, 2)
Bu amac�n �z� insan�n, her �eyden �nce kendisini yaratan Rabbimizi gere�i gibi tan�y�p takdir edebilmesi, O'nun emirlerini ve koymu� oldu�u yasaklar� titizlikle korumas�, d�nya hayat�n�n ge�ici ve sahte bir s�sten ibaret oldu�unu fark edebilmesi, hayat�n� ahireti hedef alarak d�zenlemesidir.
Hayat�n�, ahireti esas alarak d�zenleyen bir insan asl�nda d�nyada da olabilecek en g�zel, rahat ve huzurlu ya�am� s�rd�recektir. ��nk� kendi yarat�l���na en uygun olan ya�am tarz� Kuran'da bildirilmi�tir ve ki�i Kuran'a tam olarak uymakla, bir anlamda d�nyay� cennet benzeri bir mekan haline getirmi� olacakt�r.
“Erkek olsun, kad�n olsun, bir m�'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hi� ��phesiz Biz onu g�zel bir hayatla ya�at�r�z ve onlar�n kar��l���n�, yapt�klar�n�n en g�zeliyle muhakkak veririz.” (Nahl Suresi, 97)
Allah, yukar�daki ayetinde Kuran'a uyan m�minlerin g�zel bir hayat s�rd�receklerini m�jdeler. Bu bilgi, asl�nda insanlara verilmi� olduk�a �nemli bir s�rd�r. Ne kadar g�zel, ne kadar zengin, ne kadar ��hretli olursa olsun, bir insan Kuran ahlak�n� ya�amad��� s�rece d�nyada g�zel bir hayat ya�ayamaz.
Din ya�anmad���nda ortaya ��kan ya�am bi�iminin her karesinde s�k�nt�l� ve huzursuz bir ortam meydana gelecektir. Buna kar��l�k Kuran'a uyulmaya ba�land���nda “g�zel hayat”�n kap�lar� a��lmaya ba�l�yor demektir.
Bu noktada dinin ya�anmad��� bir ortam� tahlil etmek son derece �nemlidir.
Allah, Kuran'da, peygamberlerden �nceki ya�ant�y� "cahiliye" yani "cahillik d�nemi" olarak isimlendirir. Ancak burada kullan�lan "cahil" s�fat� halk aras�nda bilinen anlam�ndan olduk�a farkl� nitelikler ta��r. ��nk� halk aras�ndaki cahil tan�mlamas�, genellikle okuma yazma bilmeyen, iyi bir e�itimi ve tahsili olmayan, g�rg�den yoksun insanlara yap�lan bir yak��t�rmad�r. Kuran'da ifade edilen cahillik ise ki�inin, yarat�l�� amac�ndan, Yarat�c�s�'n�n vas�flar�ndan, kendisine g�nderilen kitaptaki bilgi ve hikmetten, sonsuz ya�am�n� ilgilendiren konulardan habersiz olmas� ve bu cehaletin do�urdu�u �uursuz bir ya�am bi�imini benimsemesidir. Ki�inin, kendisini, d�nyas�n� ve i�inde ya�ad��� bu m�kemmel sistemi yaratan Rabbimizi kavrayamam�� olmas�, d�nyada ve ahirette kendisini bekleyenlerin �uurunda olmamas� elbette ki cehaletin olabilecek en u� noktas�d�r. B�yle bir insan�n ne modernli�i, ne k�lt�r�, ne g�rg�s�, ne bildi�i yabanc� dillerin say�s�, ne de okudu�u kitaplar�n �oklu�u, onu i�erisine d��t��� bu derin cehaletten ��karmaya yetmez. (Harun Yahya, Dinsizli�in �lkel Mant���)
Bu t�r bir cehaletin ve �uursuzlu�un h�k�m s�rd��� toplumlara "cahiliye toplumu" denir. "Cahiliye toplumu" kavram�, sadece Kuran �ncesi d�nemlerde ya�ayanlar� de�il, Kuran geldi�i halde onun g�sterdi�i ahlak ve ya�am bi�iminden uzak olan toplumlar� da i�ine alan �ok geni� bir tan�m olarak kar��m�za ��kar.
"Cahiliye toplumu"nun temel mant��� �udur: Ki�ilerin, hayatlar�n� kendi belirledikleri do�rulara ve yanl��lara g�re s�rd�rmeleri ve hayatlar�n�n en �nemli konusu hakk�nda duyars�z bir tav�r sergilemeleri. Ancak bu se�imleri, onlara ahiretlerini kaybettirdi�i gibi, onlar� d�nyada da g�zel bir hayat s�rmekten mahrum b�rak�r. ��nk� cahiliye toplumlar�nda ya�anan ahlak sistemi, olduk�a "ilkel bir mant��a" dayal�d�r. Temeldeki ama�, herkes i�in a�a�� yukar� ayn�d�r: Ortalama 60-70 seneyi a�mayan s�n�rl� d�nya hayat�n� kendince olabilecek en iyi �artlar i�erisinde ya�amak...
Hi� ��phesiz, bu son derece k���k bir idealdir ve insan� ister istemez k���k d���nmeye, k���k hesaplar yapmaya, basit ve ilkel tav�rlar sergilemeye iter. ��nk� bu idealin i�erisinde nas�l ve neden yarat�ld���n� d���nmek, hayat�n ard�ndaki ger�e�i ��renmek, �l�mden sonras�n� hesaplamak ve sonsuz ahiret hayat� i�in haz�rl�k yapmak gibi �nemli konular yer almaz.
Cahiliye insan�na g�re, d�nya hayat� kendi aralar�ndaki bir yar�� ve �eki�meden ibarettir. Ba�ar�l� ve g��l� olmak i�in, ki�inin her zaman �ncelikli olarak kendisini d���nmesi ve bencilce hareket etmesi temel prensiptir. Ki�i ne kadar zengin olursa, paraya ve mala o kadar daha ba�lan�r ve daha da fazlas�n� ister. Ne kadar itibar kazan�rsa, o kadar daha �n plana ��kmaya �al���r. Bu yar��a kendini o denli kapt�r�r ki, i�ine d��t��� cehaletin fark�na varamayacak hale gelir.
Bu hayat �eklinin ne denli ilkel ve �arp�k oldu�u ise ancak Kuran'da belirtilen ya�am bi�imi, d���nce ve ahlak yap�s� ile k�yas yap�ld���nda ortaya ��kar.
Bu sebeplerden dolay� bu k�yas� belirginle�tirerek, "cahiliye toplumlar�"n�n dini ya�amamalar�ndan dolay� ne denli "ilkel bir mant�k" i�erisine d��t�klerini fark etmek son derece �nemlidir. Yap�lmas� gereken ise bu mant���n getirdi�i ahlak modelini her y�n�yle d���nmek ve bu yap�dan kurtulman�n tek ��z�m� olan Allah'�n insanlar i�in se�ip be�endi�i ya�am �ekline uymakt�r.
�zg�rl�k, hemen hemen her
toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r.
�nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl���
kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz:
�zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka
herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n
Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat�
felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n,
insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.
Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm��
bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi�
sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji,
antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz
yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar.
Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar,
teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde
savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin
ideolojik y�n�d�r.