Ayl�k k�lt�r, tarih ve politika dergisi "ARA�TIRMA" Kas�m ay� ile birlikte okuyucular�na merhaba diyor. T�rkiye d�� politikas�n� ve d�nyada geli�en olaylar� farkl� bir bak�� a��s�yla inceleyecek olan dergimiz, okuyucusuna her ay, 2 VCD ve 1 kitap hediye ederek k�lt�rel alanda dev bir hizmeti yerine getirmeyi ama�l�yor.
Ge�ti�imiz 20. y�zy�lda d�nyan�n en kanl�, en karma�al� ve en huzursuz b�lgelerinden ikisi Balkan Yar�madas� ile Ortado�u oldu. Her iki b�lge de b�y�k sava�lar, i� sava�lar, i�galler, gerilla hareketleri, etnik temizlikler, s�rg�nler, m�lteciler g�rd�. �zellikle etnik ve dini farkl�l�klara dayanan �at��malar, her iki b�lgeyi de b�y�k bir kaos ortam�na soktu.
Dahas�, s�zkonusu iki b�lge de bu �zelliklerini aynen koruyorlar.
Oysa hem Balkan yar�madas� hem de Ortado�u bir zamanlar b�yle de�ildi. Aksine, her iki b�lge de as�rlar s�ren bir istikrar, bar�� ve huzur d�nemi ya�am��t�. Balkanlar'da 19. y�zy�la, Ortado�u'da ise 20. y�zy�la kadar s�ren bu istikrar�n nedeni ise, bu b�lgelerdeki Osmanl� hakimiyetiydi. T�rkiye'nin Osmanl� �mparatorlu�u'nun varisi olarak, eski Osmanl� topraklar� �zerinde bir n�fuz elde etme �ans�na sahip oldu�u, zaman zaman dile getirilen �nemli bir ger�ektir. Ancak bundan daha da �nemli olan, T�rkiye'nin Balkanlar ve Ortado�u'ya "nizam" getirmi� olan yegane g�c�n miras��s� olmas�d�r.
Osmanl� �mparatorlu�u'nun ��k��� d�nyaya huzur ve g�ven getirmedi. Osmanl� sonras�nda Ortado�u'da kal�c� bir d�zen ve istikrar olu�turulmamas�n�n en b�y�k nedeni ise, s�m�rgecilerin bunu yapabilecek bir g�ce sahip olmamalar� de�il, bunu yapmak i�in gerekli olan stratejik anlay��a sahip olmamalar�yd�. Osmanl�, ele ge�irdi�i b�lgelere "nizam" g�t�rmeyi �lahi bir g�rev sayan bir anlay��la y�netiliyordu. S�m�rgeciler ise sadece kendi menfaatlerini g�zettiler ve bu menfaatler d�zensizlik gerektirdi�inde d�zensizlik meydana getirdiler.
T�rkiye i�in yeni bir vizyon
21. y�zy�l ile birlikte g�ndeme getirilen "Medeniyetler Sava��" senaryolar�n� "Bar��a" �evirecek ��z�m�n yolu, d�nyaya nizam veren Osmanl� vizyonunun T�rkiye �nderli�inde yeniden tesis edilmesinden ge�mektedir. Tarihin derinliklerinden getirdi�i g�c�n bilincinde olan T�rkiye ise bunu ger�ekle�tirecek g��tedir.
Dergimizle ilgili g�r�� ve isteklerinizi
[email protected]
adresine g�nderebilirsiniz.
Yeni bir say�da bulu�mak dile�iyle...
�zg�rl�k, hemen hemen her
toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r.
�nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl���
kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz:
�zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka
herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n
Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat�
felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n,
insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.
Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm��
bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi�
sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji,
antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz
yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar.
Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar,
teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde
savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin
ideolojik y�n�d�r.