1940'l� y�llar�n ba��nda, Kuran ��renmenin ve ��retmenin yasak oldu�u g�nlerde ad�n� duyuran S�leyman Hilmi Tunahan, yeti�tirmi� oldu�u say�s�z ��renci ile �lkemizde dini duygular�n geli�mesine b�y�k katk�s� olmu� �slam alimlerinden �nemli bir zatt�r. Ancak d�nemdeki M�sl�manlara y�nelik bask� politikas� S�leyman Efendi'ye de uygulanm��t�r.
1888 y�l�nda Silistire'de d�nyaya gelen S�leyman Efendi, �nce kendi y�resinde, daha sonra �stanbul'da d�nemin �nl� medreselerinde e�itim alarak "dersiam" olmu� ve bu s�fatla devlet b�nyesinde hizmet vermeye ba�lam��t�r. 1924 y�l�nda medreselerin kapat�lmas�ndan 6 y�l sonra, 1930�da Diyanet ��leri Ba�kanl��� kadrosundan �stanbul �ehzadeba��'nda vaizlik g�revine getirilmi�tir.
S�leyman Hilmi Tunahan bu d�nemde �al��malar�n�n temelini �ocuklara ve gen�lere Kuran ��retme �zerine kurdu. Ancak d�nemin h�k�meti Tunahan hakk�nda soru�turma ba�latt�. Ve 1939 y�l�nda bir g�n evinden al�narak Birinci �ube'nin �nl� "tabutluk"lar�na hapsedildi. Oradaki yak�nlar� ve dostlar�yla birlikte �� g�n tutuklu kald�. Fakat mahkemeye ��kar�ld���nda kendisine kar�� yap�lan b�t�n tertipler bo�a ��kt�, Birinci A��r Ceza Mahkemesi taraf�ndan sal�verildi. Tutuksuz olarak aylarca devam eden mahkeme sonunda beraat etti.
Kuran ��retme yolunda kar��s�na ��kan g��l�kleri Tunahan kendi yaz�lar�nda �u �ekilde ifade eder:
�Okutma imkan� yoktu, fakat okuyan dahi bulamad�m. Bir zaman geldi mebus maa�� kadar para verip talebe okutmak istedim, bulamad�m. Paray� al�p ka��yorlard�, ��nk� korkuyorlard�... Bu ilimler yery�z�nde kaybolacak diye korkuyordum. Bunun �zerine k�zlar�m� okutmaya ba�lad�m. �leride torunlar�m olursa onlara ��retirler ve b�ylece ilimler yery�z�nde kaybolmaz, dedim. Fakat sonradan Cenab-� Hak sebepler halketti ve okutma imkan� buldum. Ya�l�larla ba�lad�k, gen�ler daha sonra geldi... B�t�n bunlar Cenab-� Hakk'�n bize l�tfudur.� (Gen� Akademi Dergisi, Kas�m-Aral�k 1995, sf.19)
Tunahan'�n da s�yledi�i gibi, ilk �nce sadece ya�l� insanlar�n kat�ld��� derslere yava� yava� gen� insanlar da kat�lmaya ba�lam��t�. Gedikpa�a'daki Azakzade Apartman�'n�n bodrum kat�nda gizlice yap�lan dersler Kuran'dan kopar�lmaya �al���lan halk�n b�y�k ilgisini �ekmi�ti. Tunahan'�n sohbetleri Gedikpa�a'n�n d���na ��km��; Top�ular, K�s�kl� ve �ehzadeba��'nda gizli gizli yeni dershaneler a��lm��t�. Ancak Tunahan'�n bu faaliyetleri d�nemin ��i�leri Bakan�'n�n dikkatini �ekti. K�sa s�re i�erisinde ders verdi�i evlere ve talebelerinin evlerine bask�nlar d�zenlendi. Talebeleri tutukland� ve i�kence g�rd�. Tunahan t�m bu bask�lara �u �ekilde cevap veriyordu: "Bizim hi� duracak zaman�m�z yok. �mmet-i Muhammed'in evlatlar� cehenneme bir sel gibi ak�p giderken, biz onlara seyirci kalamay�z. Bu selden ne k�t�k kurtar�rsak kard�r." (Din Mazlumlar�, Necip Faz�l K�sak�rek, s.269)
Tunahan'�n damad� ve Eski K�tahya Milletvekili Kemal Ka�ar Efendi o karanl�k g�nleri �u s�zlerle ifade eder: "Ben kendisi ile �eref ve akrabal�k kazand�ktan sonra, eve, say�s�z ve hesaps�z defalar polisler gelmi� ve Emniyet M�d�rl���'ne g�t�r�l�p tazyik alt�na al�nm��, kitaplar� ve hususi e�yalar� didik didik edilmi�tir." (Din Mazlumlar�, Necip Faz�l K�sak�rek, s.269)
Tunahan beraat etmi�ti ancak h�k�metin tavr�nda herhangi bir yumu�ama olmad�. Talebelerinin say�s� g�nden g�ne artarken ��i�leri Bakan��n�n bask�s� da o oranda art�yordu. Nitekim 1944 y�l�nda ikinci kez tutukland�. G�nlerce s�ren i�kenceler ve sorgulamalardan sonra ��kar�ld��� mahkemede kefaretle serbest b�rak�ld�. �kinci duru�mada ise su�suz g�r�lerek beraatine karar verildi. 1946 y�l�nda vaizlik belgesi elinden al�narak yapt��� her konu�man�n kanunen su� oldu�u kendisine tebli� edildi. Onu bu �ekilde susturacaklar�n� zannediyorlard�.
DP D�nemi ve Mason ��i�leri Bakan�
1950 y�l�nda Demokrat Parti'nin iktidara geli�i S�leyman Efendi�nin �zerindeki bask�y� hafifletmedi. DP i�erisine s�zm�� olan masonik bir kadro, Adnan Menderes'e ra�men �lkedeki t�m dindarlar� sindirmeyi kendilerine ama� edinmi�lerdi. Uzun s�re ��i�leri Bakanl��� yapan mason Nam�k Gedik, �lke i�erisinde faaliyet g�steren t�m �slami e�itim kurumlar�n� yak�n takibe ald�. Bu yak�n takipten ise en fazla S�leyman Hilmi Tunahan ve arkada�lar� etkilendiler.
Hukuki yollarla Tunahan'� ma�dur edemeyece�ini anlayan Gedik, haz�rlad��� bir komplo ile ge�mi�te mason ��i�leri Bakan� ��kr� Kaya'n�n yapt��� komplolar�n bir benzerini K�tahya'da ger�ekle�tirmek istiyordu. Bu olay� Necip Faz�l K�sak�rek bir kitab�nda �u �ekilde anlat�yor:
�1957'de Bursa'n�n Ulu Camii'ndeki mahut mehdilik komedyas�...Eski�ehir Demiryollar� �daresinde bulunmu�, s�zde Nak�i, Akif Efendi isimli bir �ahs�n Tav�anl�'daki m�ridleri, Bursa'n�n Ulu Camii'nde, ellerinde k�l�n� malum mehdilik naras�n� bas�yor ve g�l�n� n�mayi�e giri�iyor. Maksat meseleyi Tav�anl�'ya oradan da vilayet merkezi K�tahya'ya intikal ettirip S�leyman Efendi'nin ruhi ve siyasi n�fuz m�nt�kas�n� sindirmek ve e�er hadise kanl� bir safhaya girecek olursa onu dara�ac�na kadar g�t�rmek. Bereket ki hadise kans�z bast�r�l�yor, yani tertip�iler kuklalar�n� adam �ld�rmeye kadar sevk edemiyor... K�tahya'n�n Alt�nta� kazas�nda S�leyman Efendi'ye ba�l� bir m�ft� de topun a�z�ndad�r. Bursa hadisesi, s�zde Nak�i Akif Efendi m�ridlerinin merkezi olmak bak�m�ndan Tav�anl� ve dolay�s�yla K�tahya'ya aksettiriliyor ve Nak�i de�il Akifi! diye adland�r�lan bu �a�k�n z�mrenin S�leyman Efendi sevk ve idaresinde bulundu�u hayaliyle, birden bire takibat S�leyman Efendi'ye y�neliyor. Bunun i�in de, ilk i� olarak S�leyman Efendi ba�l�s� Alt�nta� M�ft�s� tutuluyor; adamca��z polis karakolunda g�nlerce ve sabahlara kadar d�v�lerek S�leyman Efendi aleyhine ifade vermeye zorlan�yor. �stanbul'da S�leyman Efendi'nin evine ve damad�n�n yaz�hanesine bask�n... Do�ru m�d�riyet ve oradan muhafazal� olarak K�tahya. S�leyman Efendi K�tahya Emniyet M�d�rl���ne getiriliyor. B�t�n bir g�n ve gece orada bekletiliyor. Sabaha kadar yetmi� ya��na gelmi� bu m�barek insana edilmedik cefa b�rak�lm�yor. �yle an geliyor ki S�leyman Efendi zulm�n bu derecesine dayanamayarak bay�l�yor. Polis, bay�ltmakta oldu�u kadar ay�ltmakta da ustad�r. Y�z�ne su serpiyor, kollar�n� sun'i tenef�s �eklinde a��p kap�yor ve S�leyman Efendi'yi kendisine getiriyor.� (Din Mazlumlar�, Necip Faz�l K�sak�rek, s.270-271)
Tunahan �l�m�nden �nce talebelerine s�yledi�i son s�zlerinde, hayat�n� adad��� Kuran'�n ��renilmesi ve ��retilmesini talebelerine vasiyet etmi�ti:
�Bu vazifeleri siz devam ettireceksiniz. Buna mecbursunuz. Bunu yapmad���n�z takdirde �u on parma��m� mah�erde yakan�zda bulacaks�n�z. En nam�sait zamanlarda dahi talebe okutmaya devam edeceksiniz. Da� ba��nda olsan�z elinize bir ki�i ge�se ona Kuran'� ve dini ��reteceksiniz...�
�mr�n� insanlara Kuran ahlak�n� anlatmaya adayan S�leyman Efendi, 16 Eyl�l 1959'da vefat etti. �slam ahlak�n�n yay�lmas� i�in b�y�k bir �aba g�steren bu m�barek Zat, ard�nda insanlar�n iman�na vesile olan �Yepyeni Usul ve Tertiple Kuran Harf ve Harekeleri� adl� kitab� b�rakt�.
�zg�rl�k, hemen hemen her
toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r.
�nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl���
kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz:
�zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka
herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n
Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat�
felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n,
insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.
Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm��
bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi�
sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji,
antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz
yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar.
Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar,
teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde
savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin
ideolojik y�n�d�r.