OSMANLI YAHUD�LER�
Cahiliye Toplumunda Y�NET�C� KARAKTER�
S�per G��l� Malzeme Elde Etme Yolunda Yeni Aray��lar: �r�mcek Ipe�i �reten Ke�iler

Etraf�n�zdaki Her�ey Gibi Asl�nda Siz de Molek�llerden Olu�uyorsunuz!
D�nyay� Kana Bulayan iki Siyasi G�c�n Benzerlikleri S�YON�ZM ve HA�LILAR
Bilimin Rotasi Do�ru �izilmelidir
DO�A ve TEKNOLOJ�

Kuran'da Kadina Verilen �nem
Kibris'ta D�n�m Noktasi
Atomdaki Tasar�m�n A�t��� Yeni Ufuk: �letken Plastikler
Ka��n�lmaz Ger�ekler Ya�l�l�k ve �l�m

www.harunyahya.org

Ara�t�rma'dan



Masonlu�un ��y�z�


Masonluk... Kimilerine g�re t�rl� entrikalarla d�nyay� kar��t�ran bir "fesad yuvas�". Kimilerine g�re, birbirlerini koruyup kollayan se�kinlerin kurdu�u bir "burjuva �rg�t�". Kendilerine g�re ise, tek ama�lar� t�m insanl��� bar�� ve karde�lik �zerinde birle�meye �a��ran bir "ahlak okulu". Acaba bu tariflerin hangisi do�ru? Ya da ger�ek, t�m bunlardan �ok daha m� farkl�?

Bu sorular�n cevaplar�n� bulmak i�in, ne "mason aleyhtar�" kaynaklara ne de masonlar�n "haricilere" (kendilerinden olmayanlara) yapt�klar� a��klamalara bakmak gerekir. Sorunun cevab�n�, ancak masonlar�n kendi �yelerine mahsus yay�nlar�nda bulabiliriz. 3 b�l�mden olu�an bu yaz� dizisinde s�z konusu "masonlara mahsus yay�nlar"� inceleyecek ve bunlardan al�nan bilgilerle masonlu�un ger�ek d�nya g�r���n� ve faaliyetlerini a��klayaca��z.




Ha�l�lardan Masonlara


Masonluk 1717 y�l�nda �ngiltere'de ilan edilen bir kapal� dernek olarak tarif edilir.

Derne�in asl�nda �ok daha �nceden beri var oldu�u, ama �artlar gere�i "yer alt�nda" faaliyet g�sterdi�i bizzat masonik kaynaklar taraf�ndan da kabul edilmektedir. �o�u tarih�i, masonlar�n kendileri de dahil olmak �zere, bu kurulu�un k�kenlerinin �nl� "Tap�nak ��valyeleri"ne uzand��� kan�s�ndad�r. Tap�nak ��valyeleri, I. Ha�l� Seferi'nden sonra Filistin'de kurulan i�galci "Ha�l� Krall���"n� korumak �zere olu�turulmu� ordu-tarikat kar���m� bir �rg�tt�r. Ama �nceleri H�ristiyan bir kimlikle ortaya ��kan �rg�t, Kud�s'te edindi�i bir tak�m mistik ��retilerin etkisiyle H�ristiyanl�ktan kopmu� ve 14. y�zy�l�n ba��nda Papa ve Fransa Kral� taraf�ndan ger�ekle�tirilen bir operasyonla da��t�lm��t�r.

Ancak yayg�n kan�ya g�re Tap�nak ��valyeleri yok olmam��, yer alt�nda �rg�tlenmi� ve nesilden nesile aktar�lacak bir gelenek kurmu�lard�r. Avrupa'n�n Kilise otoritesinden en uzak k��esi olan �sko�ya'da �rg�tlenmi�ler ve o d�nemin en �nemli derneklerinden biri olan "duvarc� loncalar�na" s�zarak bunlar� ele ge�irmi�lerdir. "Lonca"lar zamanla "loca"lara d�n��m��, yani duvarc�l�k kavram�n� sadece sembolik olarak koruyan, as�l olarak fikri ve siyasi bir ama� g�zeten bir �rg�t haline gelmi�tir. Masonlar buna "operatif masonluktan spek�latif masonlu�a ge�i�" derler. Masonlu�un anavatan�n�n �sko�ya olmas�n�n nedeni bu hikayede gizlidir.

T�rk masonlar�n kendi �yelerine mahsus yay�nlar�ndan biri olan Mimar Sinan dergisinde, Tap�nak ��valyeleri (Templier) tarikat� ile masonluk aras�ndaki ili�ki ��yle a��klanmaktad�r:

�Kilise�nin bask�s�yla, Fransa K�ral��n�n, 1312 y�l�nda, Templier tarikat�n� kapatmas� ve mallar�n� Kud�s�teki Saint Jean ��valyelerine vermesi ile Templier�lerin etkinli�i ortadan kalkmad�. Bunlar�n b�y�k bir �o�unlu�u o zaman �al��makta olan Avrupa�daki mason localar�na s���nd�lar. Templier�lerin ba�kan� Mabeignac ise �evresindeki bir gurup Templier ile, �sko� duvarc�s� k�l���nda ve Mac Benach takma ad�yla �sko�ya�ya s���nd�. �sko� kral� Robert Bruce onlar� �ok iyi kar��lad� ve �sko�ya�daki mason localar� �zerinde b�y�k bir etkinli�e sahip olmalar�n� sa�lad�, bunun sonucunda, �sko� localar� hem mesleki hem de d���nsel a��dan b�y�k bir a�ama kazand�lar. Mac Benach s�zc��� bug�n bile masonlarca sayg� ile kullan�l�r. Templier miras�n�n sahibi �sko� masonlar�, Fransa�ya �ok y�llar sonra bu miras� iade ettiler ve bug�n �sko� usul� olarak bilinen ritin temelini Fransa�da att�lar.�

Yine Mimar Sinan dergisinde Tap�nak��lar ile masonluk aras�ndaki ili�ki konusunda pek �ok bilgi verilir. "Tampliyeler ve H�rmasonlar" ba�l�kl� bir makalede; "Tampliye tarikat� tekris t�renini i�eren rit�eller, g�n�m�zdeki mason rit�ellerinin benzeridir" denmektedir. Yine ayn� makaleye g�re, "Tampliye tarikat� �yeleri birbirlerine, ayn� masonlukta oldu�u gibi, karde�im derler." Yaz�n�n sonu� k�sm�nda ise ��yle denmektedir:
�� Tampliye tarikat� ve masonluk kurumu birbirlerini belirgin �l��de etkilemi�lerdir. Hatta, korporasyonlar�n rit�elleri adeta Tampliye�lerden kopye edilmi� denilecek kadar benzerdir. Bu itibarla, masonlar�n kendilerini b�y�k �l�ekte Tampliye�lerle �zde�le�tirdikleri ve asl�nda �zg�n gibi g�r�nen masonik ezoterizm (gizllik) i�inde �nemli boyutlarda Tampliye miras� oldu�u belirtilebilir. �zet olarak, ara�t�rman�n ba�l���nda belirtildi�i gibi, masonik kral� sanat ve inisiyatik-ezoterik �izginin ba�lang�� noktas� Tampliye�lerin, son noktas� da h�rmasonlar�n olarak kabul edilebilir.�


Sonu�ta, masonlu�un k�keninin Tap�nak�� tarikat�na kadar uzand��� a��kt�r. Bu tarikat, H�ristiyan Avrupa d�zeninde yasaklanmas�yla birlikte yer alt�na inmi� ve uzun zaman i�inde masonlu�a d�n��m��t�r. (Harun Yahya, Kabala ve Masonluk)

Bu durum bize �nemli bir ger�e�i daha g�stermektedir: Masonluk, ilk olu�maya ba�lad��� d�nemden itibaren hep Avrupa'daki H�ristiyan d�zene kar�� olmu�tur. Kilise'ye, dini kurumlara, monar�ilere muhalefet etmi�, bunlar� ortadan kald�rarak yeni bir "d�nya d�zeni" kurmak istemi�tir. Masonlar ile baz� Yahudiler aras�ndaki �nl� ili�ki de as�l olarak buradan kaynaklan�r. Yahudiler de Avrupa'daki H�ristiyan d�zenden rahats�z olduklar� i�in, bir k�s�m Yahudiler masonlarla do�al bir ittifak geli�tirmi�lerdir.

Nitekim 14. y�zy�l�n ba�lar�ndan itibaren Avrupa tarihine y�n veren �nemli olaylarda Tap�nak��lar'�n -ve onlarla ili�ki halindeki baz� Yahudilerin- izlerini g�rmek m�mk�nd�r. Tarih�iler taraf�ndan not edilen baz� ilgin� olaylar ��yledir:

  1. Fransa'daki Provins b�lgesi, Tap�nak��lar�n �nemli s���naklar�ndan biriydi. Tutuklamalar s�ras�nda pek �o�u burada saklanm��t�. B�lgenin di�er bir �nemli �zelli�i ise, ayn� zamanda Avrupa'n�n en belirgin Kabala (Yahudi mistisizmi) merkezi olmas�yd�. Provins, s�zl� bir gelenek halindeki Kabala'n�n kitaba d�k�ld��� yer oldu.
  2. 1381 y�l�nda �ngiltere'de patlak veren K�yl� Ayaklanmas�, tarih�ilerin kabul�ne g�re, bir t�r "gizli organizasyon" taraf�ndan k�r�klenmi�ti. Masonluk tarihini inceleyen uzmanlara g�re, bu "gizli organizasyon" Tap�nak��lar'd�. A-yaklanma basit bir sosyal patlaman�n �tesinde, Katolik Kilisesi'ne y�nelik planl� bir sald�r�yd�.
  3. Bu ayaklanmadan yar�m as�r sonra Bohemya b�lgesinde John Huss adl� bir din adam�n�n Katolik Kilisesi'ne kar�� ba�latt��� muhalefetin ve ard�ndan gelen ayaklanman�n da perde arkas�nda Tap�nak��lar vard�. Dahas� Huss, Kabala ile �ok yak�ndan ilgilenmi� bir ki�iydi. Doktrinlerini geli�tirirken kendisinden etkilendi�i en �nemli isim olan Avigdor Ben Isaac Kara, Prag'daki Yahudi cemaatinin hahamlar�ndan biri ve bir Kabalac�yd�.


Bu gibi �rnekler, Tap�nak��lar�n (masonlar�n), Avrupa'da bir sosyal d�zen de�i�ikli�i pe�inde oldu�unun i�aretleriydi. Bu de�i�iklik, H�ristiyanl�k temelinde y�kselen Avrupa k�lt�r�n�n de�i�tirilmesi, bunun yerine din-d��� bir k�lt�r yerle�tirilmesini �ng�r�yordu. "Ayd�nlanma" �a�� olarak adland�r�lacak bu k�lt�rel de�i�imin ard�ndan ise, siyasi de�i�iklikler gelecekti. Frans�z Devrimi, �talyan Devrimi gibi...





Masonlar Ger�ekten �nan�l� m�d�r?



Masonlu�un d�nyaya olan etkilerini g�rebilmek i�in, �ncelikle bu kurulu�un felsefesini anlamak gereklidir. Bunu anlamak i�inse, masonlar�n kendilerini "haricilere" (mason olmayanlara) tan�tmak i�in yapt�klar� bas�n toplant�lar�yla, s�yle�i ve a��klamalarla yetinmek �ok yanl�� olur. ��nk� masonluk, kendilerinin de kabul etti�i gibi, kapal� bir dernektir. D�� d�nyaya vermek istemedikleri pek �ok s�rlar� vard�r. Bu s�rlar anla��lmad��� s�rece, masonlar�n �izdi�i "toz pembe" tablonun pek bir anlam� olmayacakt�r.

Eskiden beridir hep tart���lan bir konu, masonlar�n ateist olup olmad�klar�d�r. Pek �ok ki�inin g�z�nde mason olmakla ateist olmak �zde� gibidir. Masonlar ise bunu reddeder, Allah'a inanman�n masonlu�un bir �n �art� oldu�unu, bir ateistin mason olarak kabul edilemeyece�ini iddia ederler. Ancak, masonlar�n bu iddias� ger�ekten olduk�a uzakt�r. Masonlar�n bu konudaki d���nceleri hakk�nda fikir verebilecek ilgin� bir nokta ise, "Allah'a inan�yoruz" demek yerine, "Kainat�n Ulu Mimar�'na inan�yoruz" demeleridir. Acaba b�yle bir terimi neden �srarla tercih etmektedirler? Bu soru incelendi�inde, ortaya �ok ilgin� bir ger�ek ��kar.



Evrenin Ulu Mimar� Ne Demek ?



Daha �nce de belirtti�imiz gibi masonlar�n ger�ek felsefelerini g�rebilmek i�in, kendi �yelerine mahsus olarak ��kard�klar� yay�nlara bakmak gerekir. �rne�in en k�demli T�rk masonlar�ndan biri olan Selami I��nda�'�n, gen� masonlar� e�itmek i�in yazd��� ve 1977 y�l�nda sadece masonlara mahsus olarak yay�nlanan Masonluktan Esinlenmeler adl� kitab�nda, masonlar�n "Evrenin Ulu Mimar�" hakk�ndaki inanc� ��yle anlat�l�r:
�Masonluk Tanr�s�z de�ildir. Ama onun benimsedi�i Tanr� kavram�, dinlerdekinin ayn� de�ildir. Masonlukta Tanr� bir y�ce prensiptir. Evrimin son a�amas�, doru�udur. �zvarl���m�z� ele�tirerek, kendi kendimizi tan�yarak, bilerek, bilim, ak�l ve erdem yolundan y�r�d�k�e, onunla aram�zdaki a�� azalabilir. Sonra, onda insanlar�n iyi ya da k�t� nitelikleri yoktur. Ki�ile�tirilmemi�tir. Do�an�n ve insanlar�n y�neticisi say�lamaz. Evrendeki b�y�k ve y�ce �al��man�n, birli�in, harmoninin Mimar�d�r. Evrendeki t�m varl�klar�n toplam�d�r. Her �eyi kapsayan total g��t�r, enerjidir. B�t�n bunlara kar��n, onun bir ba�lang�� oldu�u benimsenemez... B�y�k bir gizem (s�r)d�r.�

A��k�a g�r�ld��� gibi masonlar bu konuda son derece sapk�n inan��lara sahiptirler. Allah her�eyi yoktan yaratan, t�m alemlerin sahibi olan ve her t�rl� eksiklikten ve noksanl�ktan m�nezzeh oland�r. T�m varl�klar Allah'�n kontrol�ndedir ve kendileri i�in belirlenmi� bir kadere g�re ya�arlar. Rabbimiz Kuran'da Kendisi'ni t�m s�fatlar� ile kullar�na tan�tm��t�r ve bizim sorumlulu�umuz Rabbimiz�i en g�zel isimleri ile tesbih edip y�celtmektir. Masonlar gibi birtak�m insanlar ise, Allah'�n Kuran'da bildirdi�i gibi, "Allah'� gere�i gibi takdir edememektedirler." Bu, onlar�n hem d�nyada hem de ahirette kar��l���n� alacaklar� �ok b�y�k bir hatad�r.

Yine ayn� kaynakta, masonlar�n "Kainat�n Ulu Mimar�" derken, asl�nda do�ay� kast ettikleri, yani "do�aya tap�nd�klar�" ��yle ifade edilir:
�Do�a d���nda bizi y�neten, d���n� ve davran��lar�m�zdan sorumlu bir g�� olamaz... Masonik ilke ve ��retiler, temellerinde bilim ve ak�l bulunan bilimsel ger�eklerdir. Ekosizmin temel ko�ulu budur��

T�rk masonlar�n�n �yelerine �zel yay�n organlar�ndan biri olan Mimar Sinan dergisinde ise, ayn� masonik felsefe ��yle a��klan�r:
�Evrenin Ulu Mimar� sonsuza do�ru bir e�ilim demektir. Sonsuza bir gidi�i anlat�r. Bize g�re bir "yakla��m"d�r. Sonsuzluktaki salt��� (absolu/taml�k), m�kemmeli, aramak ve tekrar tekrar aramak demektir. D���nen Masonla, k�sacas� bilin�'le, ya�anan an aras�nda bir mesafe olu�uyor.�
��te masonlar�n "biz Allah'a inan�yoruz, aram�za ateist olanlar� kesinlikle almay�z" derken kast ettikleri "inan�" budur. Bu sapk�n bir inan�t�r, ��nk� masonluk ger�ekte Allah'a de�il, kendi felsefesi i�inde ilahla�t�rd��� "do�a", "evrim", "insanl�k" gibi materyalist kavramlara tap�nmaktad�r.

Devam edecek...










�zg�rl�k, hemen hemen her toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r. �nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl��� kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz: �zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat� felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n, insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.



Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm�� bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi� sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji, antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar. Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar, teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin ideolojik y�n�d�r.