Baz� insanlar, Allah'�n canl�larda yaratt��� �st�n tasar�m
�rneklerini g�rmezden gelerek d���nmezler. Oysa b�t�n canl�lar, bu al��kanl�k perdesini kald�racak s�rlarla doludur.
Bilim adamlar� her ge�en g�n do�ada ke�fettikleri benzersiz yap�lar ve sistemler kar��s�nda hayrete d��mekte ve uzun ara�t�rmalar sonucunda ortaya ��kan bilgileri, insanl�k yarar�na yeni teknolojiler �retmek i�in kullanmaktad�rlar. Do�ada var olan m�kemmel sistemlerin, uygulanan ola�an�st� tekniklerin, bilim adamlar�n�n bilgisinin ve akl�n�n �ok �st�nde oldu�unun ortaya ��kmas�yla teknoloji devleri do�adaki tasar�mlar�n yard�m�na ba�vurmaktad�r. Do�an�n taklidi ile birlikte bilim adamlar�, gerek vakit ve emek a��s�ndan, gerekse maddi kaynaklar�n isabetli kullan�lmas� bak�m�ndan �ok �nemli kazan�lar sa�lamaktad�rlar.
Korunan Y�zeyler
Her e�yan�n y�zeyinin sudan, kirden hatta parlak ���ktan bile zarar g�rme ihtimali vard�r. Bu etkiyi yok etmek amac�yla bilim adamlar� araba ve mobilya cilalar� ve ultraviyole g�ne� ���nlar�n� engelleyen �zel s�v�lar �retmi�lerdir. Hepsinin amac�, y�zeyi, meydana gelebilecek herhangi bir a��nma ve eskimeden korumakt�r. Do�adaki hayvanlar ve bitkiler de, y�zeylerini d�� etkenlere kar�� koruyacak birtak�m kimyasal maddeler �retirler. Do�adaki canl�lar�n b�nyeleri taraf�ndan �retilen ve bilim adamlar�n� hayrete d���ren bu kimyasal kar���mlar, tasar�mc�lar�n taklit etmek i�in u�ra�t�klar� kompleks �rneklerdir.
Alarm Sinyali Veren Bitkiler
Herkes bitkilerin tehlikeden ka�amad�klar�n�, dolay�s�yla d��manlar�na hemen teslim olduklar�n� zanneder. Ancak yap�lan ara�t�rmalar durumun hi� de zannedildi�i gibi olmad���n� ortaya ��karm��t�r. Tam tersine bitkiler de �a��rt�c� taktiklerle d��manlar�n�n �stesinden gelmektedirler. �rne�in baz� bitkiler, yapraklar�n� kemiren b�cekleri uzakla�t�rmak i�in kimi zaman zararl� kimyasallar �retirler, kimi zaman da bu b�ceklerle beslenen avc� b�cekleri �eken kimyasal kokular yayarlar. Ku�kusuz her iki taktik de son derece ak�lc�d�r. Nitekim tar�msal alanda yap�lan faaliyetlerde bu savunma stratejisi, �ok etkili bir y�ntem olarak taklit edilmeye �al���lmaktad�r. Almanya'daki Max Planck Kimyasal Ekoloji Enstit�s�'nde 'bitki savunmas� geneti�i' alan�nda �al��malar yapan Jonathan Gershenzon, bu ak�lc� stratejiyi gere�i gibi taklit edebilirlerse, gelecekte tar�msal ila�lamalar�n zehirsiz yap�labilece�ini d���nmektedir.
Baz� bitkiler t�rt�llar taraf�ndan sald�r�ya u�rad�klar�nda hemen bu t�rt�llarla beslenen avc� b�cekleri kendilerine �eken, u�ucu bir kimyasal madde salg�larlar. Yard�ma �a�r�lan b�ceklerin �zelli�i ise yumurtalar�n� t�rt�llar�n i�ine b�rakmalar�d�r. T�rt�ldan habersiz onun i�inde bar�nan ve yumurtadan ��kan larvalar ise, bu t�rt�llarla beslenerek b�y�me imkan� bulurlar. B�ylece ekine zarar veren t�rt�llar dolayl� bir strateji ile imha edilir.
Bitkinin, yapraklar�n�n bir t�rt�l taraf�ndan yendi�ini anlamas� ise yine kimyasal y�ntemlerle ger�ekle�ir. Bitki, yapraklar�n� kaybetti�i i�in de�il, t�rt�l�n salyas�ndaki kimyasallara tepki olarak b�yle bir alarm sinyali verir. Basitmi� gibi g�r�nen bu olayda �zerinde durulmas� gereken pek �ok konu vard�r. Bunlardan birka��n� ��yle s�ralayabiliriz:
Bitki, t�rt�l�n kimyasal salg�s�n� nas�l alg�lamaktad�r?
Bitki, alarm sinyali verdi�inde t�rt�llardan kurtulaca��n� nereden bilmektedir?
Verilen sinyalin b�ceklerde davet etkisi yapaca��n� nereden bilmektedir?
Verilen sinyal sesli de�il kimyasal bir salg� �eklindedir. B�ceklerin kulland��� kimyasallar da son derece karma��k bir molek�l yap�s�na sahiptir. Kimyasaldaki en ufak bir eksiklik ya da yanl��l�k, sinyalin niteli�ini kaybettirebilir. Bu durumda bitki bu sinyali veren kimyasal� kendi kendine nas�l �retebilmektedir? (Harun Yahya, Biomimetik)
��phesiz beyni bile olmayan bir bitkinin tehlikeler kar��s�nda ��z�m �retmesi, bir kimyager gibi kimyasal maddeleri tahlil etmesi, hatta bunu �retmesi, planl� bir strateji y�r�tmesi m�mk�n de�ildir. Ku�kusuz ki, dolayl� olarak bir d��man� alt etmek �st�n bir akl�n �r�n�d�r. Bu akl�n sahibi, bitkiyi kusursuz �zelliklerle yaratan ve kendisini korumak i�in neler yapmas� gerekti�ini ona ilham eden Y�ce Allah't�r.
"O Allah ki, yaratand�r, (en g�zel bir bi�imde) kusursuzca var edendir, '�ekil ve suret' verendir. En g�zel isimler O'nundur. G�klerde ve yerde olanlar�n t�m� O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir."
(Ha�r Suresi, 24)
Kendisini S�rekli Temiz Tutan Lotus Bitkisi
Lotus bitkisi (beyaz nil�fer), �amurlu ve kirli ortamlarda yeti�ir. Buna ra�men bitkinin yapraklar� s�rekli temizdir. ��nk� bitki, �zerine en ufak bir toz zerresi geldi�inde hemen yapraklar�n� sallar ve toz taneciklerini belli noktalara do�ru iter. Yapra��n �zerine d��en ya�mur damlalar� da bu noktalara do�ru y�nlendirilir ve buradaki tozlar� s�p�rmesi sa�lan�r.
Lotus bitkisinin bu �zelli�i, yeni bir bina y�zeyinin tasar�m� i�in ara�t�rmac�lara ufuk a�m��t�r. Ara�t�rmac�lar Lotusun yapra�� gibi, ya�mur sular�n� kullanarak �zerindeki kiri temizleyen cephe kaplama malzemesi �retmi�lerdir.
B�ceklerdeki Korunma
�nsanlar�n g�nl�k hayatta kulland��� bir�ok koruyucu malzeme asl�nda do�adaki canl�lar taraf�ndan �ok daha �nceden kullan�lmaktad�r. Ah�ap kaplama bunlardan yaln�zca bir tanesidir. B�ceklerin sert kabuklar� da onlar�, suya ve d��ar�dan gelebilecek hasarlara kar�� korumaktad�r. "Sclerotin" ad� verilen bir protein taraf�ndan g��lendirilmi� bu kabuklar, b�ceklere do�adaki en sert y�zeye sahip canl�lar olma �zelli�ini verir.
Ayr�ca b�ceklerin kabu�unda bulunan kitin tabakas� da rengini ve parlakl���n� zaman i�erisinde yitirmez.B�t�n bunlar d���n�ld���nde in�aatlarda d�� y�zeylerin kaplamas� ve korunmas� i�in �retilecek sistemlerin b�ceklerinkine benzer bir tasar�ma sahip olmas�n�n �ok daha kazan�l� olaca�� a��k�a g�r�lmektedir..
�zg�rl�k, hemen hemen her
toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r.
�nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl���
kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz:
�zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka
herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n
Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat�
felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n,
insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.
Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm��
bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi�
sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji,
antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz
yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar.
Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar,
teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde
savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin
ideolojik y�n�d�r.