OSMANLI YAHUD�LER�
Cahiliye Toplumunda Y�NET�C� KARAKTER�
S�per G��l� Malzeme Elde Etme Yolunda Yeni Aray��lar: �r�mcek Ipe�i �reten Ke�iler

Etraf�n�zdaki Her�ey Gibi Asl�nda Siz de Molek�llerden Olu�uyorsunuz!
D�nyay� Kana Bulayan iki Siyasi G�c�n Benzerlikleri S�YON�ZM ve HA�LILAR
Bilimin Rotasi Do�ru �izilmelidir
DO�A ve TEKNOLOJ�

Kuran'da Kadina Verilen �nem
Kibris'ta D�n�m Noktasi
Atomdaki Tasar�m�n A�t��� Yeni Ufuk: �letken Plastikler
Ka��n�lmaz Ger�ekler Ya�l�l�k ve �l�m

www.harunyahya.org

Ara�t�rma'dan



0

Deccal'in Karakterini Te�his Edebilmek


Deccal'in fitnesi, samimi iman edenler hari�, neredeyse t�m insanlar� i�ine alabilecek b�y�kl�ktedir. Bug�n d�nya genelinde ya�anan ahlaki dejenerasyon ve kaos ortam�n�n etrafl�ca d���n�lmesi, bu fitnenin boyutunun daha iyi kavranmas�n� sa�layacakt�r.
Peygamberimiz (sav)'in Deccal'i tarif eden hadislerindeki tan�mlar Kuran'da anlat�lan su�lu-g�nahkar karakteri ile �ok b�y�k benzerlik g�stermektedir. Kuran'da k�t� ahlak �zellikleri olarak bildirilen yalanc�l�k, adaletsizlik, ac�mas�zl�k, zalimlik, insanlar aras�nda bozgunculuk ��karmak, �iddet ve karma�an�n yay�lmas� i�in �aba g�stermek, insanlar� din ahlak�ndan uzakla�t�rmak gibi inkarc�lar�n g�sterdikleri ahlak, Darwinizm'in besledi�i ideolojilerin de en belirgin �zelliklerindendir.
Allah'�n Kuran'da su�lu-g�nahkarlar olarak tan�mlad��� ki�iler, yery�z�nde anar�i ve ter�r ��karanlar, bu yolda �e�itli tuzaklar kuranlar, k�t�l���n taraftarlar�d�r. Bu insanlar Allah'�n koydu�u s�n�rlar� tan�mayan, din ahlak�n� ya�amayan, su�a ve g�nah i�lemeye e�ilimli insanlard�r. "Hi� ��phesiz su�lular-g�nahkarlar, bir sapm��l�k (dalalet) ve ��lg�nl�k i�indedirler." (Kamer Suresi, 47) ayetinde bildirildi�i �zere, bu ahlak� ya�ayan insanlar�n uyduklar� yol sapk�nd�r. Kuran'da su�lu-g�nahkarlar�n �e�itli �zellikleri anlat�lmakta ve insanlar buna kar�� ��yle uyar�lmaktad�rlar: "Allah'a kar�� yalan uydurup iftira d�zenden ve O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir� ��phesiz O, su�lu-g�nahkarlar� kurtulu�a erdirmez." (Yunus Suresi, 17)
Kuran'da toplumun huzur ve g�venli�ini bozan, insanlar aras�nda karga�a ��karan ve yery�z�nde k�t�l��� yayg�nla�t�rmak i�in tuzak kuranlar�n da su�lu-g�nahkarlar olduklar� belirtilmektedir. Darwinizm'i kendisine temel alan materyalist ideolojilerin, kom�nizm ve fa�izm gibi ak�mlar�n �nde gelen �zelliklerinden birisinin de toplum d�zenini bozmak ve anar�i olu�turmak oldu�u g�z �n�nde bulundurulursa, bu sistemi ya�ayan ve yayanlar�n Kuran'da anlat�lan su�lu-g�nahkar ki�ili�i ta��yan insanlar oldu�u anla��lacakt�r. Bir ayette ��yle bildirilmektedir: "B�ylece Biz, her �lkenin �nde gelenlerini -orada hileli-d�zenler kursunlar diye- oran�n su�lu-g�nahkarlar� k�ld�k. Oysa onlar, hileli-d�zeni ancak kendilerine kurarlar da bunun �uuruna varmazlar." (Enam Suresi, 123)

Deccal Karakteri Nefsin �zerine Kuruludur




Su�lu-g�nahkarlar�n en �nemli �zelliklerinden birisi kendilerine Kuran ahlak�n� de�il, nefislerinin isteklerini -ki�isel istek ve tutkular�n�- rehber edinmi� olmalar�d�r. Oysa insan�n nefsine uymas� b�y�k bir belad�r. �nsan�n nefsine uymaya ba�lamas� �ncelikle kendi i�inde bir karma�a ve ba��bozukluk ya�amas�na neden olur. �nsanda vicdan�na uymu� olman�n getirdi�i rahatl���n ve huzurun yerini kendine g�vensizlik, tedirginlik, endi�e ve huzursuzluk al�r. Kuran'da, "... ��nk� ger�ekten nefis, -Rabbimin kendisini esirgedi�i d���nda- var g�c�yle k�t�l��� emredendir..." (Yusuf Suresi, 53) ayetinde de buyuruldu�u gibi, nefis s�rekli k�t�l��� emreder. �nsana her zaman k�skan�l�k, haset, �fke, kin, intikam, sevgisizlik, merhametsizlik, sayg�s�zl�k, sorumsuzluk gibi k�t� ahlak �zelliklerini ya�atmak ister. �man eden bir ki�i ise, nefsinin de�il, vicdan�n�n sesini dinler, iradesini kullan�r ve g�zel bir ahlak g�sterir. Allah Kuran'da insana, nefsinin k�t�l�klerinden sak�n�p korunmay� emretmi�tir ve insan vicdan�na uyarak bu emri yerine getirir.
"Nefse ve ona 'bir d�zen i�inde bi�im verene', sonra ona f�curunu (s�n�r tan�maz g�nah ve k�t�l���n�) ve ondan sak�nmay� ilham edene (andolsun). Onu ar�nd�r�p-temizleyen ger�ekten felah bulmu�tur. Ve onu (isyanla, g�nahla, bozulmalarla) �rt�p-saran da elbette y�k�ma u�ram��t�r." (�ems Suresi, 7-10)

Deccal Yery�z�nde Bozgunculuk ��kar�r


Deccal'in sisteminin insanlara en b�y�k zarar� veren y�n�, bu sistemin yery�z�nde bozgunculuk ��karma, huzur ve d�zen b�rakmama �zerine kurulu olmas�d�r. Deccal'in temel vasf� bozgunculuk ��karabilmek i�in �iddet, ter�r ve anar�iyi k�r�klemesidir. Bozgunculuk ��karmak �ok geni� bir kavramd�r. �nsanlar�n huzurunu ka��ran, g�venlik ve bar�� ortam�n� bozan her unsur bozgunculuktur. �ki �lke aras�nda hi�bir hakl� gerek�e olmadan ya�anan sava�lar, bir toplum i�erisinde suni nedenlerle meydana gelen i� �at��malar, masum ve sivil insanlar� hedef alan ter�rist sald�r�lar ve g�nl�k hayatta kar��la��lan bireysel �iddet olaylar� bozgunculu�un �rnekleri aras�nda say�labilir. Bu d�nemde, g�n ge�tik�e say�s� artan ve yay�lan sava�lar, �at��malar ve �iddet olaylar� Deccal'in bozgunculu�unun boyutlar�n� g�stermesi a��s�ndan dikkat �ekicidir. Allah insanlara bozgunculuk ��karmay� yasaklam�� ve bozguncular� sevmedi�ini bildirmi�tir.
"... Biz de onlar�n aras�na k�yamet g�n�ne kadar s�recek d��manl�k ve kin sal�verdik. Onlar ne zaman sava� amac�yla bir ate� alevlendirdilerse Allah onu s�nd�rm��t�r. Yery�z�nde bozgunculu�a �al���rlar. Allah ise bozguncular� sevmez." (Maide Suresi, 64)

Deccal'e Uyanlar�n Ortak �zelli�i: �eytani Mant�kla Hareket Etme




Deccal sisteminde insanlar�n k�t�y� iyi g�rmelerine verilebilecek en �arp�c� �rneklerden biri, �iddetin, �at��malar�n ve kavgalar�n ola�an kar��lanmaya ba�lanmas�d�r. �nsanlar, isteklerini elde etmenin en etkili yolunun �iddete ba�vurmalar� oldu�una kendilerini ve �evrelerini inand�r�rlar. Masum insanlar� katleder, hi�bir su�u olmayan insanlara zarar verirken bunlar� kendilerince hak bir m�cadele i�in yapt�klar�n� d���n�rler. Ter�r �rg�tlerinin �yeleri ile ya da d�nyan�n �e�itli b�lgelerinde sava� ve �at��malara neden olan insanlardan biri ile g�r���ld���nde, hepsi �iddete ba�vurmakta s�zde ne kadar hakl� olduklar�n� anlatacaklard�r. Oysa bu b�y�k bir yan�lg� ve zalimliktir. Masum ve savunmas�z insanlara kar�� �iddete ba�vuran hi�bir m�cadele hakl� de�ildir.
Bu yan�lg�n�n temelinde ise s�z konusu ki�ilerin �eytana ve onun bir uzant�s� olan Deccal'e uyuyor olmalar�, di�er bir deyi�le �eytan�n mant��� ile hareket ediyor olmalar� vard�r. Oysa her�eyin Yarat�c�s� olan Allah insanlara, �eytan�n yolunu izlememelerini emretmi�tir. Allah bu emrini bir ayette �u �ekilde bildirmektedir:
"Ger�ek �u ki, �eytan sizin d��man�n�zd�r, �yleyse siz de onu d��man edinin. O, kendi grubunu, ancak ��lg�nca yanan ate�in halk�ndan olmaya �a��r�r." (Fat�r Suresi, 6)
Rabbimizin t�m bu emirlerine ra�men �eytan�n mant��� ile hareket eden bir ki�inin akl� ve kalbi kapan�r. Ak�lda ve kalpte meydana gelen bu kapanma inkar edenlerin ve din ahlak�n� ya�amayanlar�n genel bir �zelli�idir. Kuran'da, g�zleri oldu�u halde ger�ekleri g�remeyen, kulaklar� oldu�u halde duymayan ki�ilere dikkat �ekilir ve Allah'�n bu ki�ilerin kalplerini m�h�rledi�i ��yle bildirilir:
��phesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar i�in farketmez; inanmazlar. Allah, onlar�n kalplerini ve kulaklar�n� m�h�rlemi�tir; g�zlerinin �zerinde perdeler vard�r. Ve b�y�k azab onlarad�r. (Bakara Suresi, 6-7)
Deccal'in kurdu�u tuzaklar da Allah'�n kontrol�ndedir
Peygamberimiz (sav) hadislerinde Deccal'in tuzaklar�n�n b�y�kl���ne dikkat �ekmi� ve bizi bu tuzaklara kar�� uyarm��t�r. Ger�ekten de Deccaliyet'in fitnesi, samimi iman edenler hari�, neredeyse t�m insanlar� i�ine alabilecek b�y�kl�ktedir. Bug�n d�nya genelinde ya�anan ahlaki dejenarasyon ve kaos ortam�n�n etrafl�ca d���n�lmesi, bu fitnenin boyutunun daha iyi kavranmas�n� sa�layacakt�r. Hangi �lkeden, hangi milletten, hangi �rktan olursa olsun insanlar bu bozulmaya ve fitneye bizzat �ahitlik etmektedirler.
Ancak bu noktada unutulmamas� gereken �ok �nemli bir husus vard�r. Kuran'da pek �ok ayette iman etmeyenlerin kurduklar� t�m tuzaklar�n ger�ek sahibinin Allah oldu�u bildirilmi�tir. Allah insanlar� denemek, salih olanlar� ortaya ��karmak, onlar� e�itmek, inkarc�lar�n da k�fr�n� g�stermek ve daha pek �ok hikmet gere�ince, �eytan�n yery�z�ndeki faaliyetlerini ve dolay�s�yla Deccaliyet'i de kader i�inde yaratm��t�r. Ancak Deccaliyet mutlak ma�lup olacak �ekilde yarat�lm��t�r. Dolay�s�yla inkar edenlerin tuzaklar�, Allah'�n izni ile, hi�bir zaman ba�ar�ya ula�amayacak tuzaklard�r. Bir ayette bu s�r ��yle haber verilir:
"Ger�ek �u ki, onlar hileli-d�zenler kurdular. Oysa onlar�n d�zenleri, da�lar� yerlerinden oynatacak da olsa, Allah kat�nda onlara haz�rlanm�� d�zen (k�t� bir kar��l�k) vard�r." (�brahim Suresi, 46)
Ayn� son, Deccal'in kurdu�u tuzaklar ve do�rudan Deccal'in fikir sistemi i�in de ge�erlidir. Bu sistem de insanlar� Allah'�n yolundan al�koyabilmek i�in kurulmu� �zel bir tuzakt�r. Kurulan tuzaklar ne kadar b�y�k, olu�turulan plan ne kadar kapsaml� ve etkili olursa olsun hepsi Allah'�n kontrol� alt�ndad�r. Deccal de, onun kurdu�u tuzaklar da yaln�zca Allah'�n dilemesi ile vard�r. "Allah dilemedik�e siz dileyemezsiniz..." (�nsan Suresi, 30) ayetiyle de buyuruldu�u gibi, Allah dilemedik�e hi� kimse, hi�bir g��, hi�bir �er oda�� bir �ey dileyemeyece�i gibi, ne bir tuzak kurmaya ne de bu tuza�� hayata ge�irmeye g�� yetirebilir.




0






�zg�rl�k, hemen hemen her toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r. �nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl��� kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz: �zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat� felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n, insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.



Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm�� bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi� sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji, antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar. Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar, teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin ideolojik y�n�d�r.