Dogmatizm, do�rulu�una dair herhangi bir kan�t bulunmayan bir g�r���, psikolojik nedenlerle �srarla ve k�r� k�r�ne savunmak anlam�na gelir. Dogmatik bir insan, bir kan�t olmadan inand��� bu g�r��� hi�bir �ekilde sorgulamaz ve tartmaz. Kay�ts�z �arts�z kabullenir ve savunmaya devam eder.
Masonlar veya di�er din aleyhtar� gruplar, "dogmatizm" kavram�n� hep dindarlar� kastederek kullanagelmi�lerdir. �rne�in evrim teorisiyle ilgili bir tart��mada, evrimci olan taraf bu teoriyi kabullenmeyenleri b�y�k ihtimalle "dogmatizm"le su�layacak, bilimin dogmalarla ilgisi bulunmad���n� anlat�p kendisini bilimsel ilan edecektir.
Oysa bu tablo �ok sahtedir. ��nk� Allah'�n varl���na ve mevcut varl�klar�n O'nun yaratmas�yla var oldu�una inanmak, kan�tlara dayal� bir inan�t�r: Do�ada b�y�k bir denge, d�zen ve tasar�m vard�r ve bunun bir amaca g�re bilin�li bir �ekilde kurulmu� oldu�u a��kt�r.
As�l dogmatizm ise bu ger�ekleri g�z ard� ederek Allah'� inkar eden, evrenin ve canl�lar�n rastlant�larla olu�tu�unu savunmaya devam eden inkarc�lara aittir. Masonlar tam bu tavr� g�stermektedirler. Allah'�n varl���n�n delillerini g�rmelerine ra�men, h�manist ve materyalist felsefe u�runa bunlar� reddetmekte, g�rmezden gelmektedirler.
Masonluk ve Gelenek�ilik
Gelenek�ilik, masonlu�u �ok iyi tan�mlayan bir kelimedir; ��nk� masonluk, k�kenleri binlerce y�l �ncesindeki Pagan toplumlara uzanan bir "gelenekler �rg�t�"nden ba�ka bir �ey de�ildir. Eski M�s�r'�n, Firavunlar�n, Firavun'un b�y�c�lerinin, Eski Yunan'�n materyalist d���n�rlerinin, Hermetikler'in, Kabalac�lar'�n, Tap�nak��lar'�n, G�l-Ha�lar'�n ve kendilerinden �nceki masonlar�n geleneklerini k�r� k�r�ne izlemektedirler.
Masonlar�n bu gelenek�ili�ini iyi te�his etmek gerekir. G�n�m�z�n mason localar�nda, hala binlerce y�l �ncesinin efsaneleri, sembolleri, s�zc�kleri kullan�lmaktad�r. Masonlar, hemen hepsi y�ksek e�itim g�rm��, toplumun �st kesimlerinden gelen kimseler olmalar�na ra�men, ellerine yald�zl� k�l��lar, kuru kafalar al�p, Eski M�s�r dilinde s�zc�kler m�r�ldanarak, Eski M�s�r tap�naklar�n�n s�tunlar� �n�nde, simli �nl�kler, beyaz eldivenler ve kimi zaman daha da garip kost�mler i�inde, ciddi ciddi yeminler etmekte, merasimler d�zenlemektedirler. Masonlu�un ne oldu�unu hi� bilmeyen bir insan locaya sokulsa, muhtemelen traji-komik bir filmin setinde oldu�unu d���necek, tekris t�reni s�ras�nda g�zleri ba�lanan, boyunlar�na ip ge�irilen, bir aya�� ��plak halde y�r�yen bir masonu g�rd���nde ise belki g�lmeden edemeyecektir. Ama masonlar bu garip gelenekleri �ok normal kar��lamakta, localar�n mistik atmosferi i�inde psikolojik bir tatmin bulmakta, sonra da oturup birbirlerine "atomlar�n ruhu var, ondan biraraya gelip canl�lar� olu�turdular", "magman�n g�r�nmez zekas� sayesinde d�nya denge buldu", "Do�a Ana bizleri ne g�zel yaratt�" gibi hurafeler anlatmakta ve bunlara inanmaktad�rlar. S�rf gelenekleri korumak ad�na sergilenen t�m bu komedi, a��k�as�, o kadar ak�l d���d�r ki, b�yle bir fikir sisteminin ya�an�l�yor ve savunuluyor olmas� hayret vericidir.
K�r� K�r�ne Ba�l�l�k
Masonlar�n geleneklerine olan k�r� k�r�ne ba�l�l�klar�, b�y�k �nem verdikleri "landmark" kavram�nda a��k�a ortaya ��kar. �ngilizce bir kelime olan "landmark", tarihsel bir �nem veya anlam ta��yan bir kavram� sembolize eden yap�t anlam�na gelir. Mason dilinde ise "landmark"lar, �rg�t�n kuruldu�u d�nemden beri de�i�meden gelen kurallard�r. Peki neden bunlar hi� de�i�memektedir? Masonlar�n bu konudaki cevaplar� ilgin�tir. Mimar Sinan dergisinde 1992 y�l�nda yay�nlanan bir makalede �unlar yaz�l�d�r:
"Masonlu�un landmarklar� �ok eskilerden gelen yasalard�r; bunlar �a�dan �a�a, nesilden nesile ge�mi�tir; hi� kimse bunlar�n ne zaman ortaya ��kt�klar�n� bilmez, kimsenin bunlar� de�i�tirmeye veya ortadan kald�rmaya hakk� yoktur. Bunlar cemiyetin yaz�l� ya da yaz�l� olmayan yasalar�d�r. Yaz�l� olmayan landmarklar, ba�ka hi�bir yerde ��renilemeyecek loca rit�elleri ve ��retileridir." (Tanju Koray, Mimar Sinan, 1992, No: 85, s. 46)
�stteki s�zleri ak�l s�zgecinden ge�irerek bir d���nelim: Ortada masonluk adl� bir �rg�t vard�r. Bu �rg�t�n �yeleri, kimin koydu�u belli olmayan birtak�m kurallara as�rlard�r uymaktad�rlar. Dahas�, bu kurallar� kimsenin de�i�tiremeyece�i konusunda da �ok kararl�d�rlar. ��lerinden bir tanesi de ��k�p "neden bunlara uyuyoruz" diye sormamaktad�r!.. �stelik bu kurallara uymak u�runa bilimin bulgular�n� da kolayca g�z ard� edebilmektedirler. B�yle bir toplulu�un "ak�l ve bilim" yolunda oldu�una inanabilir misiniz?
Yine "sorgulamadan itaat etme" kendi s�zleriyle ��yle aktar�l�yor:
"Bana g�re landmark Masonlu�un o kadar eskiden beri mevcut bir par�as� gibidir ki, ne locadaki ne de H�rmason olarak davran���mla ilgili olarak onun nereden geldi�ini hi� merak etmedim; neden b�yle hissetmem gerekti�ini tahlil etmeden duram�yorum, ama H�rmasonlu�un yap�s�n�, bana g�re, de�i�tirmeden ortadan kald�r�lamayaca��n� da hissediyorum… Herhangi bir �zel �aba g�stermeden onunla ya��yorum."
Masonlu�un Ak�lc�l�k (!) �ddias�
Nereden geldi�ini merak bile etmedikleri kurallara inanan ve bunlarla "birlikte ya�ayan" insanlarla dolu bir derne�i, "ak�lc�" sayabilir misiniz?...
Ku�kusuz masonlu�un "ak�lc�l�k ve bilimsellik" iddias� tamamen bo�tur. Di�er materyalistler gibi onlar da bilim ve ak�l kavramlar�n� s�rekli kullanmalar�na ra�men, ger�ekte hi�bir ak�lc� ve bilimsel dayana�� bulunmayan bir felsefeyi �srarla savunmaktad�rlar. Bu durum masonlu�un, insanlar� Allah'a iman etmekten uzakla�t�ran, onlar� bo� kurallar, hurafeler, efsaneler ile oyalay�p, bat�l inan��lar�n pe�ine d���ren bir aldan�� ��retisi oldu�unu g�stermektedir. Kuran'da, Allah'� b�rak�p da G�ne�'e secde eden Pagan Sebe kavmi ile ilgili olan "... �eytan onlara yapt�klar�n� s�slemi�tir, b�ylece onlar� yoldan al�koymu�tur; bundan dolay� onlar hidayet bulmuyorlar," (Neml Suresi, 24) ayeti masonluk i�in de ge�erlidir. Masonlar, yald�zl� sembollerle, mistik ��elerle s�slenen k�hne bir ��reti u�runa, Allah'�n dinini terk etmektedirler.
�zg�rl�k, hemen hemen her
toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r.
�nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl���
kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz:
�zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka
herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n
Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat�
felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n,
insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.
Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm��
bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi�
sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji,
antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz
yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar.
Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar,
teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde
savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin
ideolojik y�n�d�r.