Lenin, Mao ve Stalin gibi kom�nist liderlerin pe�inden gidenler, onlar� g��l� �nderler olarak g�renler, nutuklar�n� b�y�k bir dikkat ve co�ku ile dinleyenler, bu insanlar�n kendilerine ait g��leri olan varl�klar oldu�unu zannederler. Oysa her biri beyinlerinde olu�an hayali varl�klard�r.
Bir insan�n, her ne sebepten olursa olsun, kendisini �ld�rmesi �slam’a g�re yasakt�r. Bu, ancak �slam’� �ok yanl�� anlayan, ger�ek Kuran ahlak�ndan habersiz, akl�n� ve vicdan�n� kullanmayan, nefret ve intikam duygusuyla k�rle�mi� kimselerin ba�vurabilecekleri bir y�ntemdir ve her M�sl�man, Filistin’in M�sl�man halk�n�n hakl� davas�na g�lge d���ren bu eylemlere kar�� ��kmal�d�r.
21. y�zy�l, maddenin ger�e�inin t�m insanlar aras�nda yay�laca��, materyalizmin ise yery�z�nden silinece�i tarihi bir d�n�m noktas� olacakt�r.
Maddenin ruhumuza g�sterilen bir alg� oldu�u ve zihnimiz d���nda bir varl���n�n olup olmad���n� bilemeyece�imiz ger�e�inden en �ok korku ve endi�e duyanlar, elbette ki materyalist felsefenin ba�l�lar�d�r. Bunun nedenini daha iyi g�rmek i�in materyalizmin genel bir tan�m�na bakmak yeterli olacakt�r. �rne�in Meydan Larousse Ansiklopedisinin 8. cildinde maddeci felsefe ��yle tarif edilir:
"Maddecilik, 'madde'den ba�ka bir cevherin varl���n� kabul etmeyen ��retidir. B�t�n ger�ekliklerin cevherini ve �z�n� ruhun meydana getirdi�ini s�yleyen 'ruh�uluk'un kar��t�d�r..."
Bu k�sa tan�mda g�r�ld��� gibi, materyalist felsefe maddeyi tek mutlak varl�k olarak kabul eder ve madde d���nda hi�bir varl��� kabul etmez. �rne�in, maddeci felsefe ruhun varl���n� kabul etmez, insan bilincini beynin faaliyetlerinin bir �r�n� olarak g�r�r. Ancak; bug�n art�k a��k�a bilinmektedir ki, madde dedi�imiz �eyler zihnimizde alg�lanmaktad�r. Bu alg�lar�n zihnimiz d���nda maddesel kar��l�klar� oldu�unu bilimsel olarak g�stermemiz imkans�zd�r. Zihnimizin d���na ��k�p madde dedi�imiz �eyin asl� ile muhatap olmam�z m�mk�n de�ildir. �ki c�mle ile �zetlenen bu ger�e�i kabul ettikten sonra, art�k ortada ne madde, ne de maddecilik -yani materyalizm- kalmamaktad�r. (bkz. Hayalin Di�er Ad� Madde : Harun Yahya) Alg�lar�m�z�n, zihnimizin d���nda maddesel kar��l�klar� oldu�unu farz etsek bile, bu maddelere hi�bir zaman ula�amayaca��m�za g�re, hi�bir zaman g�rmeyece�imiz, �stelik varl�klar� bile ��pheli olan maddeler �zerine felsefe yapman�n, bunlar �zerine bir hayat g�r��� bina etmenin mant�ks�zl��� ve gereksizli�i de a��k�a ortadad�r.
��te materyalist felsefenin ba�l�lar�n�n, maddenin ard�ndaki bu �nemli s�rr�n a��klanmas�ndan son derece rahats�z olmalar�n�n, bu s�r �ok a��k olmas�na ra�men onu anlamazl�ktan gelmelerinin temel nedeni, bu konunun felsefelerinin sonunu getirdi�ini anlamalar�d�r. Tarih boyunca t�m materyalistler maddenin ger�e�inin a��klanmas�ndan, hatta materyalizm taraftarlar�n�n bu ger�e�i anlatan kitaplar� okumalar�ndan b�y�k rahats�zl�k duymu�lar ve bunu dile getirmi�lerdir. �rne�in Rusya'daki kanl� kom�nist devrimin liderlerinden biri olan Vladimir I. Lenin, neredeyse bir as�r �nce yazd��� Materyalizm ve Ampiryokritisizm isimli kitab�nda taraftarlar�n� bu ger�e�e kar�� ��yle uyarmaktad�r:
"Duyular�m�zla alg�lad���m�z nesnel ger�ekli�i bir kere yads�d�n m�, ku�kuculu�a (agnostisizm) ve �znelcili�e (subjektivizme) kayaca��ndan, fideizme (dini inanca) kar�� kullanaca��n t�m silahlar� yitirirsin; bu da fideizmin istedi�i �eydir. Parma��n� kapt�rd�n m�, �nce kolun sonra t�m benli�in gider. Duyular� nesnel d�nyan�n bir g�r�nt�s� olarak de�il de, �zel bir ��e olarak ald���nda, di�er bir deyi�le materyalizmden �d�n verdi�inde, benli�ini fideizme kapt�r�rs�n. Sonra duyular hi� kimsenin duyular� olur, us hi� kimsenin usu, ruh hi� kimsenin ruhu, isten� hi� kimsenin istenci olur."
Bu sat�rlar, Lenin'in b�y�k bir korkuyla fark etti�i ve hem kendi kafas�ndan hem de "yolda�"lar�n�n kafalar�ndan silmek istedi�i bu ger�e�in, materyalistleri ne kadar tedirgin etti�ini g�stermekte. Ancak g�n�m�z materyalistleri Lenin'den daha da b�y�k bir tedirginlik i�indedirler; ��nk� bu ger�ek bundan 100 y�l �ncesine g�re �ok daha a��k, kesin ve g��l� bir bi�imde ortaya konmaktad�r. Ge�mi�te bir felsefe veya bir yorum olarak d���n�len bu konu, t�m d�nya tarihinde ilk kez bu kadar kar�� konulamaz bir bi�imde ve bilimsel bulgulara dayan�larak anlat�lmaktad�r. Bilim yazar� Lincoln Barnett, bu konunun sadece "sezilmesinin" bile materyalist bilim adamlar�n� korku ve endi�eye s�r�kledi�ini ��yle belirtmektedir:
"Filozoflar t�m nesnel ger�ekleri alg�lar�n bir g�lge d�nyas� haline getirirken, bilim adamlar� insan duyular�n�n s�n�rlar�n� korku ve endi�e ile sezdiler." (Lincoln Barnett, “Evren ve Einstein”, Varl�k Yay�nlar�, 1980, s. 17-18)
�lkemizde ve t�m d�nyada, bu konu ile kar�� kar��ya gelen her materyalistte bu "korku ve endi�e" �ok g��l� olarak g�r�lmektedir. �rne�in �lkemizde, felsefelerinin s�zde temeli olan evrim teorisinin bilimsel y�nden ��kertilmesiyle zaten ciddi bir �ok ya�amakta olan materyalistler, �imdi de Darwinizm'den �ok daha �nemli bir dayanaklar�n�, bizzat maddenin kendisini kaybettiklerini anlamaya ba�lam��lard�r. Bu nedenle, konunun �nemine dikkat �ekip, bu konunun kendileri a��s�ndan "en b�y�k tehlike" oldu�undan, kendi "k�lt�rel dokular�n� tamamen y�kt���ndan" s�z etmektedirler.
Asl�nda bu durum, Allah'�n Kuran'da inananlara bildirdi�i bir vaadinin de tecellisidir. Hakk�n ortaya ��kt��� yerde bat�l olan fikirler daima yok olmaya mahkumdur. Ayetlerde ��yle buyrulur:
“De ki: "Hak geldi, bat�l yok oldu. Hi� ��phesiz bat�l yok olucudur." (�sra Suresi, 81)
"Hay�r, Biz hakk� bat�l�n �st�ne f�rlat�r�z, o da onun beynini darmada��n eder. Bir de bakars�n ki, o, yok olup gitmi�tir. (Allah'a kar��) Nitelendiregeldiklerinizden dolay� eyvahlar size.” (Enbiya Suresi, 18)
Allah'�n varl���n� inkar eden ve "Madde var ise, Allah bu maddenin neresinde olabilir?" gibi y�zeysel ve anlay��s�z mant�klarla insanlar�n da inkar etmeleri i�in �aba harcayan bu ki�iler, g�n�m�zde en b�y�k dayanaklar�n�n y�k�ld���na �ahit olmaktad�rlar. Burada anlat�lan ger�ek, felsefelerini temelden y�k�p atmakta, �zerinde tart��maya dahi imkan b�rakmamaktad�r. T�m d���ncelerini, hayatlar�n�, kibirlerini ve inkarlar�n� �zerine bina ettikleri madde, ellerinden bir ��rp�da u�up gitmi�tir.
21. y�zy�l, bu ger�e�in t�m insanlar aras�nda yay�laca��, materyalizmin ise yery�z�nden silinece�i tarihi bir d�n�m noktas�d�r. Bu ger�e�i g�rebilen insanlar�n, ge�mi�te neye inand�klar�, neyi ni�in savunduklar� hi� �nemli de�ildir. �nemli olan, ger�e�i g�rd�kten sonra, buna direnmemek, �l�mle birlikte zaten apa��k anla��lacak olan bu ger�e�i ge� olmadan anlamakt�r. Unutmamak gerekir ki, ger�eklerden ka��lmaz.
�zg�rl�k, hemen hemen her
toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r.
�nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl���
kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz:
�zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka
herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n
Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat�
felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n,
insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.
Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm��
bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi�
sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji,
antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz
yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar.
Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar,
teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde
savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin
ideolojik y�n�d�r.