OSMANLI YAHUD�LER�
Cahiliye Toplumunda Y�NET�C� KARAKTER�
S�per G��l� Malzeme Elde Etme Yolunda Yeni Aray��lar: �r�mcek Ipe�i �reten Ke�iler

Etraf�n�zdaki Her�ey Gibi Asl�nda Siz de Molek�llerden Olu�uyorsunuz!
D�nyay� Kana Bulayan iki Siyasi G�c�n Benzerlikleri S�YON�ZM ve HA�LILAR
Bilimin Rotasi Do�ru �izilmelidir
DO�A ve TEKNOLOJ�

Kuran'da Kadina Verilen �nem
Kibris'ta D�n�m Noktasi
Atomdaki Tasar�m�n A�t��� Yeni Ufuk: �letken Plastikler
Ka��n�lmaz Ger�ekler Ya�l�l�k ve �l�m

www.harunyahya.org

Ara�t�rma'dan



0

Fa�izmin sessiz y�kseli�i



Fa�ist y�netimlerin hakim oldu�u Balkanlar ve Ortado�u'ya s�rekli �at��ma, karga�a ve kaos hakimdir. Fa�ist vah�etlerle dolu olan bu co�rafyalara bir zamanlar Osmanl�'n�n sa�lad��� bar�� ve huzuru yeniden getirmek, ancak manevi de�erlere inanan, Kuran ahlak�n�n temsilcisi ve bu de�erlerden ald��� ilhamla politika �reten bir �lke taraf�ndan ba�ar�labilir.

Fa�izmin II. D�nya Sava��'nda ya�ad��� ma�lubiyet ve ��k��, �o�u insanda "fa�izm art�k �lm��t�r" d���ncesini getird�. Ancak durum pek �yle de�ildi. Fa�ist ideolojinin �nde gelen temsilcilerinin ortadan kalkt��� do�ruydu ama fa�ist ideolojinin dayanaklar� (paganizm, Darwinizm, �iddet sevgisi ve �rk��l�k) hala duruyordu. Bu nedenle Hitler'in veya Mussolini'nin �lmesi fa�izmi yok etmedi. Aksine, "fa�izm art�k �lm��t�r" �eklindeki yayg�n d���nce, yeni fa�ist hareketlerin geli�mesi ve k�k salmas�na zemin haz�rlad�. Fa�izm, kimi zaman bu ismi a��k�a kullanarak, kimi zaman da kendini kamufle ederek ya�amaya devam etti. Ve �zellikle de 1990'larda yeni bir y�kseli�e ge�ti.

Neo-Naziler


Resmi Alman istatistiklerine g�re; 1999 y�l�nda sadece Almanya'da �rk��l�k ve yabanc� d��manl���ndan kaynaklanan 10.037 olay tespit edilmi�tir. 2000 y�l�nda a��klanan �rk��l�k olaylar� da yine on binin �zerindedir. �ngiltere'de ise, sadece Nisan ile Eyl�l aylar� aras�nda tespit edilen �rk��l�k kaynakl� su�lar�n say�s� 10.982'yi bulmu�tur. Bu su�lar�n yar�s�n�n korkutma, g�zda�� verme ve y�ld�rma �eklinde oldu�u belirtilmi�tir. Bir�o�u da, �ld�rme, yaralama, yak�p y�kma gibi eylemlerle sonu�lanm��t�r. Bunlar�n failleri, neo-Naziler olarak bilinen fa�ist �etelerdir.

Neo-Nazi hareketi, �zellikle 1990'larda �rg�tl� bir faaliyet �zelli�i kazanm��t�r. Bundan �nce de 1970'li y�llarda, �ngiltere'de dazlak hareketi ba�lam��t�. Dazlak hareketinin �zelli�i sokak �etelerinin, g��menlere, yabanc�lara ve fakir mahallelerde ya�ayanlara kar�� sald�rgan olmalar�yd�. Bunlar�n sadece bir k�sm� �rk��yd�. Ancak, 1990'l� y�llarda, dazlaklar�n bir�o�u �rk��l��� benimsediler ve Nazi taraftarlar� olarak �rk�� fa�ist eylemleri ba�latt�lar. Neo-Naziler bug�n 33 �lkede ve 6 k�tada aktif durumdad�rlar. Her �lkede kendilerine farkl� hedefler belirlemi�lerdir. Yap�lan bir ara�t�rmada belirtildi�ine g�re, Almanya'da T�rklere, Macaristan, Slovakya ve �ek Cumhuriyeti'nde �ingenelere, �ngiltere'de Asyal�lara, Fransa'da Kuzey Afrikal�lara, Brezilya'da Kuzey Do�ululara, Amerika'da t�m az�nl�klara ve g��menlere kar�� �rg�tlenmektedirler. Sloganlar�nda, konu�malar�nda ve �ark�lar�nda Hitler'i y�celtmekte ve kendilerini onun hayalini ger�ekle�tirmeye adad�klar�n� ifade etmektedirler: Aryan �rk taraf�ndan y�netilen yeni bir d�nyad�r.

G�n�m�z Avrupas�'nda �rk�� politikalar


Neo-Naziler, Avrupa'daki �rk�� hareketin radikal temsilcileridirler. Deyim yerindeyse, fa�ist baltan�n "sivri ucu"durlar. Ama bir de bu baltan�n k�kleri vard�r ve bunlar neo-Nazilerden daha geni� bir toplumsal ve siyasi taban� temsil etmektedir. Neo-Nazilerin �rk��l���, asl�nda Avrupa'da giderek g��lenen �rk�� e�ilimlerin bir yans�mas�d�r.


Avrupa insan�n�n b�y�k bir b�l�m�n�n asl�nda kendi �rk�n�n �st�nl���ne inanan gizli bir �rk��l�k ya��yor olmas�, neo-Nazilere gizliden gizliye destek sa�lamaktad�r. 1997 y�l�nda yap�lan ara�t�rmalara g�re; Avrupa genelinde �rk�� potansiyelin %33 civar�nda oldu�u saptanm��t�r.

Avrupa Toplulu�u �yelerinin S�rp sald�rganl���na kar�� M�sl�man Bo�naklara hi�bir yard�m eli uzatmamalar� (hatta gizliden S�rplar� desteklemeleri), Almanya'daki yabanc�lara neo-Naziler taraf�ndan d�zenlenen sald�r�lar�n gerekli cezalara �arpt�r�lmamas�, Fransa'daki Arap ve zencilerin �rk�� sald�r�larla ma�dur edilmesi, �ngiltere ile �rlanda aras�ndaki sorunlar, �spanya ile Bask ve Katalanya aras�ndaki �at��malar; i�te b�t�n bunlar, Avrupa milletlerine hakim olan �rk��l���n etkileridir.

S�z konusu "ulusal kin"; Allah'�n Kuran'da "cahiliyenin �fkeli soy koruyuculu�u" (Fetih Suresi, 26) olarak tarif etti�i sapk�n e�ilimdir. Kuran'da bu "�fkeli soy koruyuculu�u"nun m��riklerin (paganlar�n) bir vasf� oldu�u, buna kar��l�k M�sl�manlar�n bundan korundu�u bildirilmektedir. Bu da bizlere bir kez daha g�sterir ki, fa�ist �rk��l�k, dinin ortadan kalkmas�n�n, bunun yerine paganizmin g��lenmesinin bir sonucu olarak do�ar. (Harun Yahya, Darwinizm'in Kanl� �deolojisi Fa�izm)

Fa�izmin �aresi Kuran ahlak�d�r


Fa�izmin ortadan kald�r�lmas� i�in, bu ideolojinin s�zde bilimsel temeli olan Darwinizm'in ��r�t�lmesi, bir yandan da insanlara sevgi, �efkat, merhamet, tevazu, ho�g�r�, adalet gibi temel ahlaki kavramlar�n ��retilmesi ve a��lanmas� gereklidir. Bu kavramlar�n kayna�� ise, Kuran'd�r. Fa�izmin temeli olan pagan ahlak�, insanlara sava��, �iddeti, kan d�kmeyi, �rk��l��� telkin ederken, Allah'�n bizler i�in belirledi�i Kuran ahlak�, bar�� ve huzur dolu bir d�nyan�n temellerini tesis etmektedir.

T�rkiye, hem bu de�erlerin temsilcisi hem de Osmanl� �mparatorlu�u'nun miras��s� olarak, �nce �evresinde sonra da t�m d�nyada fa�izmin �n�n� kesecek bir model olu�turabilir. T�rkiye'nin d�rt bir yan�nda (�rne�in Irak'ta veya S�rbistan'da) fa�ist y�netimler iktidardad�r. Balkanlar'a ve Ortado�u'ya daimi bir �at��ma, karga�a ve kaos hakimdir. Fa�ist vah�etlerle dolu olan bu co�rafyalara bir zamanlar Osmanl� �mparatorlu�u'nun sa�lad��� bar�� ve huzuru yeniden getirmek, ancak dini de�erlere inanan, Kuran ahlak�n�n temsilcisi ve bu de�erlerden ald��� ilhamla politika �reten bir �lke taraf�ndan ba�ar�labilir.

Umulur ki, bu ger�ekle�ecek ve Allah'�n "... yery�z�nde bozgunculu�u �nleyecek fazilet sahibi ki�iler bulunmal� de�il miydi?" (Hud Suresi, 116) ayetiyle i�aret etti�i liderler, d�nyadaki fa�ist bozgunculu�u 21. y�zy�lda bertaraf edeceklerdir.











0






�zg�rl�k, hemen hemen her toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r. �nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl��� kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz: �zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat� felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n, insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.



Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm�� bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi� sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji, antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar. Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar, teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin ideolojik y�n�d�r.