�slam Birli�ine �a�r�


Her�eyi Hayra Yormak
Putperesli�in Geri D�n���: Fa�izm
Cahiliyenin Yanl�� Bir �nanc�: Adam Olmak
Teknolojinin Ard�ndaki S�r : Do�a

M�sl�manlar ve Kitap Ehli "Ortak Bir Kelimede" Birle�melidirler
G�n�m�z�n Hastal���: F�rsat��l�k ve ��karc�l�k
T�p D�nyas�nda Yeni Boyut: Kalp K�k H�crelerle Yenileniyor
V�cudumuzdaki Orant�n�n Mimar�: Tiroksin Hormonu

Dev Y�ld�z Patlamalar�: S�pernovalar

Sahte Mesihlerin
Ortaya ��k���


Yeni Y�zy�lda Bilim ve Teknolojinin �nc�leri M�sl�manlar Olacak

www.filistinzulmu.com

Ara�t�rma'dan



Dev Y�ld�z Patlamalar�: S�pernovalar


Evrende yeni sistemlerin olu�umunda �ok �nemli bir rol oynad��� d���n�len s�pernovalar, astronomlar�n tahminine g�re maddenin evrende bir noktadan ba�ka noktalara ta��nmas� i�ine yar�yor. Patlama sonucunda da��lan y�ld�z art�klar�, evrenin ba�ka k��elerinde birikerek yeni y�ld�zlar� ya da y�ld�z sistemlerini olu�turuyor. Bu varsay�ma g�re, G�ne�, G�ne� Sistemi i�indeki gezegenler ve bu arada elbette D�nyam�z da, �ok eski zamanlarda ger�ekle�mi� bir s�pernova patlamas�n�n sonucunda ortaya ��km��t�r. (Haruh Yahya, Evrenin Yarat�l���)

S�pernovalar�n Yayd��� Uzay Tozlar�
Uzaydan atmosfere sa�anak halinde ya�an ve y�ll�k toplam a��rl��� 15.000.000 tonu bulan uzay tozlar� topra�a mikroskobik boyutta tanecikler olarak d��er. Bu tanecikler kutup buzullar�na hatta deniz diplerindeki tortullara kadar s�zar. Sigara duman�n� olu�turan kat� par�ac�klar b�y�kl���nde olan ve milimetreden k���k dalga boylar�nda ���yan uzay tozu par�ac�klar�n�n �nemli bir b�l�m� ger�ekte zarars�zd�r.
D�nyam�za bozulmadan ula�abilen bu mikroskobik maddenin laboratuvar analizleri bilim i�in b�y�k bir �nem ta��maktad�r. ��nk� G�ne� Sistemimizin en eski k�tlesini i�eren bu maddenin analizinden elde edilen bulgular, G�ne�'in ve di�er gezegenlerin bundan 4,5 milyar y�l �nce olu�tuklar� ilkel bulut hakk�nda detayl� bilgi vermektedir.
Cardiff �niversitesi ve Edinburgh Kraliyet G�zlemevi �yesi bilim adamlar�, bu alanda bir devrim olarak kabul edilen SCUBA adl� g�zlem arac�n� kullanarak, uzay tozu ara�t�rmalar� konusunda �nemli ad�mlar att�lar. Bu �al��malarda, "uzay tozu" olarak adland�r�lan ve bir�ok y�ld�z ile birlikte D�nya benzeri gezegenlerin de olu�umunu sa�layan par�ac�klar�n kayna��n�n s�pernovalar olabilece�ine dair ipucu elde edildi. �al��maya kat�lan Dr. Loretta Dunne, a��klamas�nda; "Uzay tozunun nereden kaynakland��� sorusunun yan�t�, gezegenlerin kayna��n�n ne oldu�unun da yan�t�d�r. �zerinde ya�ad���m�z D�nya da asl�nda, uzay tozu par�ac�klar�n�n yo�un miktarlarda bir araya gelmi� bir bi�imidir. Bug�ne kadar da bu tozun kayna�� hakk�nda emin de�ildik" dedi.
Bilim adamlar�, SCUBA'y� kullanarak, D�nya'dan 11 bin ���k y�l� uzakl�ktaki "Cassiopeia A" adl� s�pernovay� g�zlemlediler. S�pernovalar�n bu tozun kayna�� oldu�u daha �nce de tahmin ediliyordu, ancak bu son �al��mayla, G�ne�'ten 30 kat b�y�k bir y�ld�z�n patlamas�yla olu�an "Cassiopeia A" s�pernovas�n�n, yo�un bi�imde uzay tozu yayd��� belirlendi. Dunne, "e�er t�m s�pernovalar Cassiopeia A'n�n yayd��� miktarda uzay tozu yay�yorsa, bu par�ac�klar�n kayna��n�n s�pernovalar oldu�unu s�yleyebiliriz" dedi.
�lk bak��ta �nemi pek anla��lamayan s�pernova patlamalar�n�n ger�ekte �ok hassas baz� dengeler �zerine kurulmu� olduklar�n� Michael Denton, Nature's Destiny (Do�an�n Kaderi) adl� kitab�nda ��yle anlat�r:

Uzakl�ktaki hassas denge
S�pernovalar ve asl�nda b�t�n y�ld�zlar aras�ndaki mesafeler �ok kritik bir konudur. Galaksimizde y�ld�zlar�n birbirlerine ortalama uzakl�klar� 30 milyon mildir. E�er bu mesafe biraz daha az olsayd�, gezegenlerin y�r�ngeleri istikrars�z hale gelirdi. E�er biraz daha fazla olsayd�, bir s�pernova taraf�ndan da��t�lan madde o kadar da��n�k hale gelecekti ki, bizimkine benzer gezegen sistemleri b�y�k olas�l�kla asla olu�amayacakt�.
Michael Denton'un s�pernovalarla ilgili bu tespiti asl�nda evrenin b�t�n� i�in ge�erlidir. En b�y�k kozmik olaylardan atoma kadar her�eyde son derece hassas �l��lerle kurulmu� bir d�zen mevcuttur. A��kt�r ki b�ylesine kusursuz bir yap�, �uursuz atomlar�n biraraya gelmek i�in ald�klar� bir karar�n veya k�r tesad�flerin sonucu olamaz. Ger�ek olan, �st�n bir ilmin g�zler �n�ne serildi�i evren, her�eyi bilen ve her�eye g�� yetiren Rabbimiz'in eseridir. Bu ger�e�i Allah Kuran'da �u �ekilde bildirir:
"G�kleri ve yeri (bir �rnek edinmeksizin) yaratand�r. O, bir i�in olmas�na karar verirse, ona yaln�zca "OL" der, o da hemen oluverir." (Bakara Suresi. 117)
"O, biri di�eriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) i�inde yedi g�k yaratm�� oland�r. Rahman (olan Allah)'�n yaratmas�nda hi�bir '�eli�ki ve uygunsuzluk' (tefav�t) g�remezsin. ��te g�z�(n�) �evirip-gezdir; herhangi bir �atlakl�k (bozukluk ve �arp�kl�k) g�r�yor musun? Sonra g�z�n� iki kere daha �evirip-gezdir; o g�z (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmi� bir halde bitkin olarak sana d�necektir." (M�lk Suresi. 3-4)


Aydan Daha Parlak Bir Y�ld�z
Milattan sonra 1054 y�l�n�n 4 Temmuz gecesi, �in �mparatorlu�u'nun astronomlar�, g�ky�z�nde �ok dikkat �ekici bir olay�n ger�ekle�ti�ini g�zlemlediler. G�ky�z�nde aniden �ok parlak bir y�ld�z ortaya ��kt�. Y�ld�z o kadar parlakt� ki, ����� g�nd�zleri bile kolayl�kla fark edilebiliyor, gece ise neredeyse Ay'dan daha parlak g�r�n�yordu.
�inli astronomlar�n g�rd�kleri ve kaydettikleri bu olay, evrendeki en ilgin� astronomik olu�umlardan biriydi asl�nda. Bu bir "s�pernova"yd�.










�zg�rl�k, hemen hemen her toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r. �nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl��� kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz: �zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat� felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n, insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.



Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm�� bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi� sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji, antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar. Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar, teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin ideolojik y�n�d�r.