OSMANLI YAHUD�LER�
Cahiliye Toplumunda Y�NET�C� KARAKTER�
S�per G��l� Malzeme Elde Etme Yolunda Yeni Aray��lar: �r�mcek Ipe�i �reten Ke�iler

Etraf�n�zdaki Her�ey Gibi Asl�nda Siz de Molek�llerden Olu�uyorsunuz!
D�nyay� Kana Bulayan iki Siyasi G�c�n Benzerlikleri S�YON�ZM ve HA�LILAR
Bilimin Rotasi Do�ru �izilmelidir
DO�A ve TEKNOLOJ�

Kuran'da Kadina Verilen �nem
Kibris'ta D�n�m Noktasi
Atomdaki Tasar�m�n A�t��� Yeni Ufuk: �letken Plastikler
Ka��n�lmaz Ger�ekler Ya�l�l�k ve �l�m

www.harunyahya.org

Ara�t�rma'dan



Cahiliye Ahlak�n�n Yayg�n Hastal���: Dedikodu



�slam ahlak�n�n ya�anmad��� cahiliye toplumlar�nda en yayg�n olarak g�r�len karakter bozukluklar�ndan biri "dedikodu"dur. Cahiliye ahlak�n� ya�ayan baz� insanlar, vakitleri ya da imkanlar� olmasa dahi dedikodu yapabilmek i�in mutlaka bir f�rsat bulurlar. Bazen kap� �n�nde kom�ularla, bazen saatler s�ren telefon konu�malar�nda, bazen de �ay ya da kahve ziyaretlerinde bu manzaray� g�rmek m�mk�nd�r. Ancak burada as�l �nemli olan, dedikodudan derin bir zevk almalar�d�r. ��nk� dedikodu s�ras�nda �eki�tirilen ki�i k���k d���r�l�p a�a��lan�rken, dedikoduyu yapanlar kendilerini b�y�k g�stermeye �al���rlar. Bu nedenle arkada� toplant�lar�nda konu�abilecekleri pek �ok faydal� ya da zevkli konu varken, onlar �srarla d�n�p dola��p s�z� birilerinin dedikodusunu yapmaya getirirler. Kom�ular�, dostlar�, akrabalar�, e�leri, televizyon y�ld�zlar� ve hatta yoldan ge�en yabanc� biri bile bu dedikodulara malzeme olabilir.

Ki�inin duydu�unda ho�lanmayaca�� hi�bir konu�may� arkas�ndan yapman�n do�ru olmad���n� her insan bilir. Hi� kimse -dedikodu yapan ki�i de dahil- bunun aksini savunmaz. ��nk� ger�ekten ele�tirilmesi gereken bir konu varsa ve bu konu o ki�iye yard�mc� olmak amac�yla konu�uluyorsa, yap�lacak en do�ru �ey bu durumu ilgili ki�iye bildirmektir. Yoksa herkesle durum de�erlendirmesi yap�p, k�nanan ki�inin durumdan haberdar edilmemesinin alt�nda iyi bir niyet ve ak�lc� bir ama� yatt��� s�ylenemez. �stelik dedikodu yapan bu insanlar, ayn� �eyin kendileri i�in de yap�lma ihtimali oldu�unu bilir ve bundan hi� ho�lanmazlar. Kendileri hakk�nda olumsuz konu�ulmas� konusuna son derece hassasiyet g�sterirken, ba�kalar�n�n can�n�n yanmas�n� umursamadan bu �irkin tav�rdan vazge�mezler.

Allah Kuran�da insanlar� dedikodudan men etmi� ve bunun Kuran ahlak�na uygun olmad���n� �u �ekilde bildirmi�tir:

�Ey iman edenler, zandan �ok ka��n�n; ��nk� zann�n bir k�sm� g�naht�r. Tecess�s etmeyin (birbirinizin gizli y�nlerini ara�t�rmay�n). Kiminiz kiminizin g�ybetini yapmas�n (arkas�ndan �eki�tirmesin.) Sizden biriniz, �l� karde�inin etini yemeyi sever mi? ��te, bundan tiksindiniz. Allah'tan korkup-sak�n�n. ��phesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, �ok esirgeyendir.�
(Hucurat Suresi, 12)

Allah��n Kuran'da bildirdi�i bu emir gere�i, Allah korkusu ta��yan m�minler asla birbirlerinin arkas�ndan konu�up birbirlerini �eki�tirmezler. Ger�ek sevginin ve dostlu�un en �nemli belirtilerinden birinin kar��lar�ndaki ki�iye d�nyada ve ahirette fayda verecek �ekilde hareket etmek oldu�unu bilirler. Bu durumda da e�er yanl�� bir tav�r g�r�yorlarsa bir an �nce yanl���n� anlamas� ve vazge�mesi i�in bunu ilgili ki�iye s�ylerler.
Allah birbirlerinin dedikodusunu yapan, arkadan �eki�tiren insanlar� bir ayetinde �u �ekilde uyarmaktad�r:

�Arkadan �eki�tirip duran, ka� g�z hareketleriyle alay eden her ki�inin vay haline;�
(H�meze Suresi, 1)

Rabbimiz'in ayette de belirtti�i gibi, Kuran ahlak�ndan uzak ya�ayan insanlar aras�nda normal kar��lanan dedikodu, g�rmemezlikten gelinecek bir davran�� de�ildir. Bu ki�inin vicdan� fark�nda olmadan �yle k�relir ki, art�k bunun bir su� oldu�unu bile hissetmemeye ba�lar ve pervas�zca, her f�rsatta dedikodu yapar.

�man eden bir ki�i i�in Allah�� anmak nas�l onun g�� buldu�u b�y�k bir manevi bir kuvvet ise; �eytan�n yolunda hareket eden bir ki�i i�in de dedikodu yapmak nefsani zevk duydu�u i�in kendisini al�koyamad���, i�ki ya da kumar gibi al��kanl�k yapan bir bela haline gelmi�tir.

�nsanlar kendileri hakk�nda dedikodu yap�lmas�ndan ho�lanmayacaklar� i�in, dedikodunun sebebiyet verdi�i en �nemli sonu�lardan biri insanlar aras�nda dedikoduyla d��manl�k tohumlar�n�n serpilmesidir. Dedikodu kini, �fkeyi ve nefreti alevlendirir. �ok k���k konular dedikodu y�z�nden �nlenemez problemlerin, tart��malar�n, kavgalar�n ortaya ��kmas�na neden olur. Hatta gazetelerde �o�u kez, dedikodu y�z�nden yuvalar�n y�k�ld���na, ortakl�klar�n bozuldu�una, dahas� cinayetlerin i�lendi�ine dair haberlere tan�k oluruz.
Dedikodu yapmak tek ba��na �ok k�t� bir ahlak �zelli�i oldu�u gibi ayn� zamanda da insanlar�n vakitlerinin bo� ve ama�s�z ge�mesine de sebep olmaktad�r.

Oysa Allah, kitab�nda dedikoduyu yasaklad��� gibi, bo� vakit ge�irmeyi de yasaklam��t�r. Allah�a samimi olarak inanan ki�i b�rak�n dedikodu yapmay� veya dedikodu yapan� dinlemeyi, bo� veya yarars�z olan tek bir s�z duydu�unda dahi ondan en g�zel bir tarzda uzak durur. Rabbimiz bir ayetinde ��yle buyurur:

�Ki onlar, yalan �ahidlikte bulunmayanlar, bo� ve yarars�z s�zle kar��la�t�klar� zaman onurlu olarak ge�enlerdir.�
(Furkan Suresi, 72)

Allah ba�ka bir ayette ise iman edenlerin bo� �eylerden t�m�yle y�z �evirdiklerini bildirmi�tir:

�Onlar, 't�m�yle bo�' �eylerden y�z �evirenlerdir.�
(M�minun Suresi, 3)

Sonu� olarak dedikodu yapmak Allah��n haram k�ld��� bir eylem oldu�u gibi, bu k�t�l��� yapanlar Allah��n haram k�ld��� ba�ka g�nahlar� da i�lemektedirler. �nsanlar�n aras�n� a�mak, kin ve �fkeye neden olmak, bo� vakit ge�irmek gibi� (Harun Yahya, Kuran�� Dinlemeyenler)

Bu nedenlerden dolay� dedikodudan �iddetle ka��nmak, dedikodu yap�lan ortamlardan uzak durmak, dedikoduya �ahit olundu�unda da buna engel olmak en onurlu ve asil davran��lar olacakt�r. Bir toplumda dedikodu hastal���n�n �nlenmesinin tek ge�erli yolu da insanlar�n Allah�tan korkmalar�n� ve �slam ahlak�n�n insanlar aras�nda yayg�nla�mas�n� sa�lamakla m�mk�nd�r.










�zg�rl�k, hemen hemen her toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r. �nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl��� kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz: �zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat� felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n, insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.



Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm�� bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi� sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji, antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar. Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar, teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin ideolojik y�n�d�r.