OSMANLI YAHUD�LER�
Cahiliye Toplumunda Y�NET�C� KARAKTER�
S�per G��l� Malzeme Elde Etme Yolunda Yeni Aray��lar: �r�mcek Ipe�i �reten Ke�iler

Etraf�n�zdaki Her�ey Gibi Asl�nda Siz de Molek�llerden Olu�uyorsunuz!
D�nyay� Kana Bulayan iki Siyasi G�c�n Benzerlikleri S�YON�ZM ve HA�LILAR
Bilimin Rotasi Do�ru �izilmelidir
DO�A ve TEKNOLOJ�

Kuran'da Kadina Verilen �nem
Kibris'ta D�n�m Noktasi
Atomdaki Tasar�m�n A�t��� Yeni Ufuk: �letken Plastikler
Ka��n�lmaz Ger�ekler Ya�l�l�k ve �l�m

www.harunyahya.org

Ara�t�rma'dan



Kuran'da �lm-i Led�n

"�lm-i Led�n" Nedir?



"�lm-i led�n" bir ba�ka ifadeyle "ilm-i bat�n", Allah'�n se�ti�i ki�ilere vermi� oldu�u �zel bir ilimdir. Osmanl�ca "�lm-i led�n" ya da "ilm-i gayb" olarak ifade edilen bu ilmin t�rk�e kar��l��� "gizli bilim" dir. Bu ilme sahip ki�iler de, Allah'�n verdi�i ilham ile gayb�n bilgisine sahip olan �zel ki�ilerdir. Olaylar�n gidi�at�n� ve gelecekteki sonu�lar�n� �nceden bilir, buna g�re hareket ederler. Bu nedenle yapt�klar�, herkesin bilemeyece�i, daha �nceden hikmetini ��zemeyece�i t�rden i�ler olabilir. Bu yaz�da bu ilmin s�rr�na de�inece�iz.

H�z�r Aleyhisselam, Allah��n se�ti�i ilim sahibi bir el�i ve Kuran�da bahsedilen Musa Peygamberin ��retmeni olarak bilinir. Allah��n kendisine insan �eklinde g�r�nmek ve k�yamete kadar yard�m isteyen M�sl�manlara yard�m etmek, onlarla konu�mak, onlara ilim ��retmek �zellikleri verildi�ine inan�lmaktad�r. Ayr�ca �l�ms�z oldu�u ve her devirde insanlar�n yard�m�na ko�tu�una inan�ld���ndan H�z�r Aleyhisselam i�in Arap�ada "ya�ayan peygamber" ifadesi kullan�lmaktad�r. H�z�r Aleyhisselam �slam geleneklerinde; kendisine �st�n bir ak�l ve "ebedi hayat" �d�l� verilen, Allah��n Kendi bilgisinden ba���lad���, bilinmeyen hizmetli olarak tan�t�lmaktad�r.

H�z�r Aleyhisselam, Hz. Musa d�neminde bulunan ve kimi alimlere g�re peygamber olmas� kuvvetle muhtemel, hikmet ve ilim sahibi bir ki�idir. Kuran-� Kerim'de, H�z�r isminden a��k�a bahsedilmez. Ancak Kehf Suresi'nin 60 ve 82'inci ayetleri aras�nda yer alan Hz. Musa ile ilgili k�ssada, "Kat�m�z'dan kendisine bir rahmet verdi�imiz ve Taraf�m�z'dan kendisine bir ilim ��retti�imiz kullar�m�zdan bir kul..." (Kehf Suresi, 65) ifadesi yer al�r. Bu k�ssada bahsedilen �ahs�n, Peygamberimiz (sav)'den ula�an sahih hadisler ile H�z�r Aleyhisselam oldu�u kabul edilmektedir. H�z�r Aleyhisselam Allah��n, "led�n ilmi" olarak bilinen �zel bir ilimle destekledi�i, Hz. Musa�y� e�itmekle g�revlendirilmi� bir kimse olarak tan�n�r. Bu ilim "hakikat ilmi" olarak bilinir ve kamil iman sahibi bir kimsenin alameti say�l�r.

Hz. H�z�r��n sahip oldu�u led�n ilmine �rnek olarak, Kuran�da Kehf Suresinde ge�en k�ssa verilebilir. Allah, bu k�ssada Hz. Musa�n�n H�z�r Aleyhisselam oldu�u tahmin edilen bilge bir ki�i ile g�r��mesini ve kendisi peygamber oldu�u halde Hz. H�z�r olarak bilinen ilim sahibi ki�iye tabi olmas�n� bildirmektedir. Bu tabiyeti de, H�z�r Aleyhisselam'�n �zel bir ilme sahip oldu�unu i�aret etmektedir. Allah bu ger�e�i Hz. Musa�n�n kalbine ilham etmi�, ona bildirmi�tir. (Ku�kusuz en do�rusunu Allah bilir.)
Ayr�ca k�ssada haber verildi�i �zere, H�z�r Aleyhisselam'�n yapt��� iyilikler i�in hi�bir kar��l�k beklememesi de t�m yapt�klar�n� Allah i�in yapt���n�n bir g�stergesidir.

20. y�zy�l�n b�y�k �slam alimlerinden Bedi�zzaman Said-i Nursi, H�z�r Aleyhisselam ile ilgili sorular� ��yle cevaplamaktad�r:

"Birinci Sual: Hazret-i H�z�r Aleyhisselam hayatta m�d�r? Hayatta ise ni�in baz� m�him ulema hayat�n� kabul etmiyorlar?

Elcevap: Hayattad�r, fakat meratib-i hayat be�tir. O, ikinci mertebededir. Bu sebebden baz� ulema hayat�ndan ��phe etmi�ler.

Birinci Tabaka-i Hayat: Bizim hayat�m�zd�r ki, �ok kay�dlarla mukayyeddir.

�kinci Tabaka-i Hayat: ...Yani bir vakitte pek �ok yerlerde bulunabilirler. Bizim gibi be�eriyet levaz�mat�yla daimi mukayyed (s�n�rl�, sonlu) de�illerdir. Bazan istedikleri vakit bizim gibi yerler, i�erler; fakat bizim gibi mecbur de�illerdir... makamat-� velayette bir makam vard�r ki, "Makam-� H�z�r" tabir edilir. O makama gelen bir veli, H�z�r'dan ders al�r ve H�z�r ile g�r���r...

G�n�m�z Kuran tefsircilerinden Prof. S�leyman Ate� de bu konu hakk�ndaki g�r��lerini ��yle bildirmektedir
�H�z�r��n bir ger�e�i vard�r... misal aleminde bulunan, zaman zaman baz� insanlara g�r�nen ruhsal bir insand�r.�


Hz. H�z�r'�n Farkl� Bir Y�n�


Hz. H�z�r hakk�nda �slam alimlerinin g�r��lerinin yan�nda, �nemli ba�ka g�revleri olabilece�ine de dikkat �ekilmektedir. H�z�r k�ssas�ndan hemen �nceki ayete bakt���m�zda olduk�a �nemli bir konunu haber verilmi� oldu�unu g�r�r�z. Hz. H�z�r k�ssas�ndan hemen �nceki Kehf Suresinin 59. ayeti ��yledir: ���te �lkeler (ve onlar�n halklar�), zulmettikleri zaman onlar� y�k�ma u�ratt�k; ve y�k�mlar� i�in bir bulu�ma zaman� tesbit ettik.� (Kehf Suresi, 59)
Ayette zulmeden kavimlerin y�k�mlar�na i�aret edilmektedir. H�z�r k�ssas�ndan hemen �nce devletlerin y�k�mlar�na dikkat �ekilmi� olmas�, H�z�r Aleyhisselam'�n devletlerin y�k�l�� ve kurulu�lar� gibi �nemli olaylarda haz�r bulundu�una i�aret ediyor olabilir. Konu ile ilgili ayetlere ve �slam alimlerin a��klamalar�na bak�ld���nda H�z�r Aleyhisselam'�n �e�itli uygulamalar�nda, devletin geri plan�n� temsil eden bir y�n� oldu�u anla��lmaktad�r. �rne�in H�z�r k�ssas�nda ge�en H�z�r Aleyhisselam'�n meydana gelecek bir fitnenin ortadan kald�r�lmas�na y�nelik �nlemler almas�, insanlar�n kar�� ata��n� �nceden bilmesi, uygulanacak tedbirler konusunda bilgi sahibi olmas�, bunlar� �a��rt�c� olmalar�na ra�men uygulamas�, onun idareci y�n�n� g�stermektedir. Nitekim devlet y�netimindeki ki�iler bazen ilk planda halk�n anlamayaca��, ancak hikmeti a��kland���nda kabul edilebilecek tedbirler al�rlar.





Bunun yan� s�ra H�z�r Aleyhisselam'�n k�ssas�nda a��klanan hareketleri �rne�in, y�k�lacak bir duvar� in�a etmesi ya da gemiyi delmek �zere hamle tespiti yapmas� da devlet idarecilerine has �zelliklerdendir. Her olayda, sonraki hamleleri belirlemesi, bir satran� oyununda oldu�u gibi strateji y�r�tmesi de bu �nemli vasf�n� ortaya ��karmaktad�r.

Bu bak�mdan H�z�r Aleyhisselam, devlet idaresini insanlara ��reten m�r�id konumunda olabilir. H�z�r Aleyhisselam'�n olacak olan olaylar� �nceden tespit ederek, peygamberlerin ald�klar� kararlarda ve y�r�tt�kleri stratejilerde onlara destek olmu� olma ihtimali vard�r. B�t�n bunlardan yola ��karak, H�z�r Aleyhisselam'�n devletlerin y�k�l���, kurulu�u gibi �nemli olaylar esnas�nda da bulunmas� kuvvetle muhtemeldir. Nitekim Kuran�da �Hz. S�leyman y�netiminde oldu�u gibi- peygamberlerin hamleler halinde y�r�tt�kleri �ok ak�lc� ve dikkat �ekici stratejilerden �rnekler vard�r.

Hz. H�z�r��n yapt�klar�, zahiren bak�ld���nda bir insan�n tepki g�sterece�i t�rden olaylar gibi g�r�nebilir. Ancak meydana gelen sonu�lar bu olaylar�n hay�rl� hizmet amac� ta��d���n� g�stermektedir. H�z�r Aleyhisselam, uygulamalar�yla asl�nda hayat kurtarmakta, insanlar� zorluklardan korumakta ve adalet getirmektedir. Bu durum, Hz. H�z�r hakk�nda anlat�lan olaylar�n ard�ndaki hikmetlerin, bizim bilip g�rd�klerimizden �ok daha farkl� olabilece�ini, bunun i�in Allah�a g�venmek ve hi�bir �eyi zahirine g�re de�erlendirmemek gerekti�ini g�steren �nemli bir delildir. Allah, kat�ndan led�n ilmini verdi�i el�ileri vesilesiyle, bu �nemli ger�e�i bizlere hat�rlatmaktad�r.


"Kat�m�zdan kendisine bir rahmet verdi�imiz ve taraf�m�zdan kendisine bir ilim ��retti�imiz kullar�m�zdan bir kul..."
(Kehf Suresi, 65)



Zamanda Dola�ma ve Zamans�zl�k Ger�e�i


Bir�ok �slam alimi Hz. H�z�r��n zaman i�inde dola�t���, farkl� zamanlarda g�r�ld��� y�n�nde kanaat belirtmi�lerdir. Bu d���nce, zaman�n g�recelili�i ile paralel bir durum g�stermektedir.

��nk�; Allah zaman� bir alg� olarak yaratm��t�r. Zaman dedi�imiz alg�, asl�nda bir an� bir ba�ka anla k�yaslama y�ntemidir. Bunu ��yle bir �rnekle a��klayabiliriz. Bir cisme vurdu�umuzda bundan belirli bir ses ��kar. Ayn� cisme be� dakika sonra vurdu�umuzda yine bir ses ��kar. Ki�i, birinci ses ile ikinci ses aras�nda bir s�re oldu�unu d���n�r ve bu s�reye "zaman" der. Oysa ikinci sesi duydu�u anda, birinci ses sadece zihnindeki bir hayalden ibarettir. Sadece haf�zas�nda var olan bir bilgidir. Ki�i, haf�zas�nda olan�, ya�amakta oldu�u anla k�yaslayarak zaman alg�s�n� elde eder. E�er bu k�yas olmasa, zaman alg�s� da olmayacakt�r.

Zaman, beyinde saklanan birtak�m hayaller aras�nda k�yas yap�lmas�yla var olmaktad�r. E�er bir insan�n haf�zas� olmasa, beyni bu t�r yorumlar yapamaz ve dolay�s�yla zaman alg�s� da olu�maz. Bir insan�n "ben otuz ya��nday�m" demesinin nedeni, beyninde s�z konusu otuz y�la ait baz� bilgilerin biriktirilmi� olmas�d�r. E�er haf�zas� olmasa, ard�nda b�yle bir zaman dilimi oldu�unu d���nmeyecek, sadece ya�ad��� tek bir "an" ile muhatap olacakt�r ki bu nokta �ok �nemlidir.

Zaman�n g�receli�i, bilimsel y�ntemle de ortaya konulmu� somut bir ger�ektir. Einstein'�n Genel G�recelik Kuram� g�stermektedir ki zaman�n h�z�, bir cismin h�z�na ve �ekim merkezine olan uzakl���na g�re de�i�mektedir. H�z artt�k�a zaman k�salmakta, s�k��makta; daha a��r daha yava� i�leyerek sanki "durma" noktas�na yakla�maktad�r. (Harun Yahya, Zamans�zl�k ve Kader Ger�e�i)

Zaman�n g�recelili�ini anlatan bu a��klamalar ayn� zamanda Hz. H�z�r��n �e�itli zamanlarda g�z�kmesine de a��kl�k getirmektedir.
Ayr�ca modern bilimin pek �ok bulgusunun bize g�sterdi�i sonu�, zaman�n mutlak bir ger�ek de�il, g�receli bir alg� olu�udur. Ayr�ca 20. y�zy�la dek bilimin fark�nda olmad��� bu ger�ek, bundan 14 as�r �nce indirilmi� olan Kuran'da bildirilmi�tir. Modern bilim taraf�ndan do�rulanan zaman�n psikolojik bir alg� oldu�u, ya�anan olaya, mekana ve �artlara g�re farkl� alg�lanabildi�i ger�e�ini pek �ok Kuran ayetinde g�rmek m�mk�nd�r. �rne�in bir insan�n b�t�n hayat�, Kuran'da bildirildi�ine g�re �ok k�sa bir s�redir:
�Dedi ki: Y�l say�s� olarak yery�z�nde ne kadar kald�n�z?" Dediler ki: "Bir g�n ya da bir g�n�n biraz� kadar kald�k, sayanlara sor." Dedi ki: "Yaln�zca az (zaman) kald�n�z, ger�ekten bir bilseydiniz,"
(M�minun Suresi, 112-114)

�...Ger�ekten, senin Rabbinin Kat�nda bir g�n, sizin saymakta olduklar�n�zdan bin y�l gibidir.� (Hac Suresi, 47)

Bu ayetler, zaman�n izafiyetinin �ok a��k birer ifadesidir. Bilim taraf�ndan 20. y�zy�lda ula��lan bu sonucun bundan 1400 y�l �nce Kuran'da bildirilmi� olmas� ise, elbette, Kuran'�n zaman� ve mekan� t�m�yle sar�p ku�atan Allah��n vahyi oldu�unun bir delilidir.

-----------------------------------------------------------
  1. https://www.hermetics.org/terimler.html
  2. https://www.peygamberler.8k.com/hizir.htm
  3. S�leyman Ate� Tefsiri
  4. https://www.risale-inur.com.tr/index_tr.html
  5. https://www.mx2.xoom.com/kuranmucize/new_page_208.htm










�zg�rl�k, hemen hemen her toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r. �nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl��� kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz: �zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat� felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n, insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.



Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm�� bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi� sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji, antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar. Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar, teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin ideolojik y�n�d�r.