OSMANLI YAHUD�LER�
Cahiliye Toplumunda Y�NET�C� KARAKTER�
S�per G��l� Malzeme Elde Etme Yolunda Yeni Aray��lar: �r�mcek Ipe�i �reten Ke�iler

Etraf�n�zdaki Her�ey Gibi Asl�nda Siz de Molek�llerden Olu�uyorsunuz!
D�nyay� Kana Bulayan iki Siyasi G�c�n Benzerlikleri S�YON�ZM ve HA�LILAR
Bilimin Rotasi Do�ru �izilmelidir
DO�A ve TEKNOLOJ�

Kuran'da Kadina Verilen �nem
Kibris'ta D�n�m Noktasi
Atomdaki Tasar�m�n A�t��� Yeni Ufuk: �letken Plastikler
Ka��n�lmaz Ger�ekler Ya�l�l�k ve �l�m

www.harunyahya.org

Ara�t�rma'dan



Hz. Z�lkarneyn k�ssas� hakk�nda yeni bir yorum



"Sana (Ey Muhammed,) Zu'l-Karneyn hakk�nda sorarlar. De ki: "Size, ondan '���t ve hat�rlatma olarak' (baz� bilgiler) verece�im." (Kehf Suresi, 83)

Kehf Suresi'ndeki bu ayette ge�en "���t ve hat�rlatma" ifadesi son derece �nemlidir. ��nk� tarih boyunca Hz. Z�lkarneyn k�ssas� �e�itli yorumcularca �ok farkl� �ekillerde yorumlanm��t�r.

Ancak Allah, Hz. Z�lkarneyn k�ssas�n�n ilk ayetinde bu k�ssan�n aktar�lmas�n�n hikmetlerinden baz�lar�n� bizlere a��k�a bildirmektedir: "M�minlere bir hat�rlatma, ���t verme ve hikmet bildirme..."

Hz. Z�lkarneyn k�ssas� hakk�nda akla gelen bir yorum ise, bu k�ssan�n gelecekte ger�ekle�ecek o-laylar� anlat�yor olmas�d�r.

Allah kat�nda zaman



Allah kat�nda zaman tektir; gelecek, ge�mi� ve �u an tek bir anda ya�anmaktad�r. Kuran'�n baz� ayetlerinde, k�yamet g�n�nde, cennette ve cehennemde vuku bulacak her bir detay ger�ekle�mi� ve sonu�lanm�� olaylar olarak bizlere anlat�lmaktad�r. Bu ayetlerden biri ��yledir:

"Sur'a �f�r�ld�; b�ylece Allah'�n diledikleri d���nda, g�klerde ve yerde olanlar �arp�l�p-y�k�l�verdi. Sonra bir daha ona �f�r�ld�, art�k onlar aya�a kalkm�� durumda g�zetliyorlar." (Z�mer Suresi, 6)

G�r�ld��� gibi ayette bildirilen olaylar ge�mi�te olmu� bitmi� olaylar gibi anlat�lmaktad�r. Oysa bunlar�n t�m�; bizim i�in gelecektir, hen�z ger�ekle�memi�tir. Dolay�s�yla Hz. Z�lkarneyn k�ssas� da gelece�e dair bir olay olup, bize ge�mi� zaman olarak anlat�l�yor olabilir.

Allah, Kehf Suresi'nin 84. ayetinde Hz. Z�lkarneyn i�in "... ona her �eyden bir yol (sebep) verdik" �eklinde buyurmaktad�r. Burada Hz. Z�lkarneyn'in gelecekte d�nyan�n her yerine hakim, b�y�k bir g�ce sahip olaca��na i�aret ediliyor olabilir.

�leti�im teknolojisinin rol�




G�n�m�zde bir �lkenin -ya da bir liderin- d�nya hakimiyetinden s�z edebilmek i�in, bu �lkenin maddi g�c�n�n yan�s�ra, ileti�im teknolojisine de sahip olmas� gerekmektedir. Bir liderin b�lge b�lge dola��p �lkeleri denetlemesi m�mk�n de�ildir. Bu nedenle liderin, merkezi bir ba�kentte olup, di�er b�lgeleri uydu ve �e�itli ileti�im ara�lar�yla kontrol alt�nda tutmas� �ok daha ak�lc�d�r. Nitekim Kehf Suresi'nin 95. ayetinde ge�en "Rabbimin beni kendisinde sa�lam bir iktidarla yerle�ik k�ld��� (g��, nimet ve imkan), daha hay�rl�d�r" ifadesiyle, Hz. Z�lkarneyn'in yerle�ik bir d�zene sahip oldu�una i�aret edilmektedir.

K�ssay� bu y�nde inceledi�imizde her ayetin farkl� bir i�areti olabilece�ini g�r�r�z.

Ayetlerden i�aretler



Hz. Z�lkarneyn'in �nce bat�ya, sonra do�uya gitti�i, daha sonra da geriye d�nd��� bildirilmektedir. Bu ayetlerde, uydu yay�n�nda kanallar�n de�i�tirilmesine, yay�nda kanal de�i�tirdik�e Hz. Z�lkarneyn'in farkl� bir b�lge ile ileti�im kurdu�una i�aret ediliyor olabilir. Ayetlerde s�rekli bir "bulma"ya dikkat �ekilmektedir. Hz. Z�lkarneyn'in "g�ze"nin yan�nda bir kavim "buldu�undan", Do�u taraf�nda s�zden anlamayan bir topluluk "buldu�undan" bahsedilmektedir. Bu "bulmalar" bir "arama" sonucunda olu�maktad�r ve uydu kanallar�nda yap�lan bir "aramaya" bak�yor olabilir.

Ayetlerde Do�u taraf�ndaki halk i�in "g�ne�i kendilerine siper edinmemi�" denmektedir. E�er bu bilgileri ileti�im teknolojisini g�z �n�nde bulundurarak yorumlarsak, iki farkl� i�aret oldu�unu d���nebiliriz. Hz. Z�lkarneyn uydu arac�l���yla bu b�lgeleri izliyor ve onlar hakk�nda istihbarat elde ediyor olabilir. (En do�rusunu Allah bilir) Ayr�ca bu ifade ile ahir zamanda pek �ok alanda kullan�lacak olan enfraruj teknolojisine de i�aret ediliyor olabilir. G�n�m�zde enfraruj kameralar t�p, adli t�p, meteoroloji, kriminoloji, istihbarat, end�stri gibi pek �ok alanda kullan�lmaktad�r. �nsan v�cudu da bu kameralar arac�l���yla t�m detaylar�yla incelenebilmektedir.

Ayetlerde Hz. Z�lkarneyn'in hitap etti�i bildirilen topluluk ise, onlara uydu arac�l��� ile ve televizyon yay�n� sayesinde hitapta bulunuyor olabilir. Bu �ekilde d�nyan�n her yerindeki insanlar�n �ikayetlerini ve ihtiya�lar�n� ��renip, daha sonra hakim oldu�u bu b�lgeleri talimatla y�netmesi m�mk�nd�r.

Ayetlerde ge�en Yec�c ve Mec�c'�n bozgunculu�u klasik anlamda bir ter�r ya da anar�i olay� olabilece�i gibi, yay�n arac�l���yla yap�lan bir bozgunculuk da olabilir. Di�er yay�nlar� engelleyip, sadece kendileri bozgunculuk ama�l� bir yay�n yap�yor olabilirler. Hz. Z�lkarneyn de bu yay�n� farkl� y�ntemlerle engellemi�, b�ylece bozgunculu�un �n�ne ge�mi� olabilir. �rne�in ayette s�z edilen demir ve bak�r� kullanarak, bir elektromanyetik alan olu�turmu�, bu �ekilde radyo ve televizyon yay�nlar�n� bozmu� olabilir. Nitekim elektromanyetik kaynaklardan biri olan trafo, demir �ekirdek etraf�na bak�r iletken sar�larak elde edilmektedir. Bu elektromanyetik alan �ok g��l� oldu�u takdirde radyo ve televizyon yay�nlar�n� bozabilir.

Bir di�er ihtimal ise �ok b�y�k, kitlevi bir uydu anteni yap�m�na i�aret edilmi� olmas�d�r. Antenin b�y�k olmas�n�n sebebi ise Yec�c ve Mec�c'�n yery�z�ndeki t�m yay�nlar� �al��maz hale getiren bozucu etkisini a�abilmek i�in olabilir. Antenlerin y�zeyleri, genel olarak daha ucuz ve hafif olan al�minyumdan yap�l�r. Ancak antenin iletkenli�ini art�racak en ideal malzeme asl�nda al�minyum de�ildir. Bak�r, �ok daha ideal bir iletkendir. Bu bak�mdan bak�r tercih edilmi� olabilir. Ancak bu kadar b�y�k bir antenin bak�r plakalarla kaplanmas� da ak�lc� de�ildir. Bunun yerine antenin y�zeyi eritilmi� bak�rla kaplan�rsa, hem kal�c� bir ��z�m olur, hem de tek par�a p�r�zs�z bir y�zey elde edilerek antenin olabilecek en y�ksek performansta �al��mas� ger�ekle�tirilir.


Kar��t yay�n yoluyla ya da elektromanyetik alan olu�turarak yap�lan bu seti, g�r�nmez bir engel olarak ifade etmek m�mk�nd�r. Nitekim baz� �slam alimleri Kehf Suresi'nin 93. ayetinde ge�en ifadeyi "seddeyn" de�il "s�ddeyn", Kehf Suresi'nin 94. ayetinde ge�en ifadeyi ise "sedd" de�il, "s�dd" �eklinde okurlar. E�er"sedd" �eklinde okunursa bu "g�zle g�r�nen engel" manas�na gelirken, "s�dd" �eklinde okunursa "g�zle g�r�lmeyen engel" anlam�na gelmektedir. (En do�rusunu Allah bilir).

Ayette ge�en "B�ylelikle, ne onu a�abildiler, ne onu delmeye g�� yetirebildiler" (Kehf Suresi, 97) �eklindeki ifade de buna i�aret ediyor olabilir. ��nk� bu b�y�k antenin yay�n�n� engellemek isteyen Yec�c ve Mec�c'�n ya bu yay�n�n �zerine ��kabilmeleri ya da bu yay�n� delmeleri gerekmektedir. Uluslararas� literat�rde korsan yay�nlar�n herhangi bir yay�n�n aras�na girerek, illegal yay�n yapmas�na da "yay�n delme" ad�n�n verilmesi manidard�r.

Bu yorumla de�erlendirildi�inde "hemen hi�bir s�z anlamayan" tabirinin de yap�lan uydu yay�n�n�, baz� zamanlar kavrayamayan bir kavme i�aret etti�i d���n�lebilir. Bu kavim yay�n�n bozuldu�u anlarda s�z� anlayam�yor, sonra yay�n d�zeldi�inde de makul olarak hemen kavramaya ba�l�yor olabilir. (En do�rusunu Allah bilir.)

M�sl�mana d��en sorumluluk ���t al�p d���nmektir



Buraya kadar verdi�imiz birka� �rnekle Kehf Suresi'nde M�sl�manlara bildirilen �e�itli hikmetler, hat�rlatma ve ���tler �zerinde durduk. Rabbimizin, "... Allah'�n size verdi�i nimeti ve size ���t olarak indirdi�i Kitab'� ve hikmeti an�n..." (Bakara Suresi, 231) ayetiyle bildirdi�i h�km� gere�i Kehf Suresi'ndeki ayetlerin baz� hikmetlerini a��klamaya �al��t�k.

Ayetlerde bildirilen bu hikmetleri anlamaya ve her an ya�amaya �al��mak, ayn� zamanda insanlara da anlatmak, t�m M�sl�manlar i�in bir sorumluluktur. Allah Kuran'da �u �ekilde buyurmaktad�r:

"Andolsun, onlar�n k�ssalar�nda temiz ak�l sahipleri i�in ibretler vard�r. (Bu Kur'an) d�z�p uydurulacak bir s�z de�ildir, ancak kendinden �ncekilerin do�rulay�c�s�, her �eyin '�e�itli bi�imlerde a��klamas�' ve iman edecek bir topluluk i�in bir hidayet ve rahmettir."(Yusuf Suresi, 111)

Kehf k�ssas�nda, bir ���t ve hikmet g�z�yle okuyan her insan i�in, ihlas, itaat, kadere teslimiyet, d�nya hayat�n�n ge�icili�i, Allah'�n zamandan ve mekandan m�nezzeh olmas�, �zel ilimle destekledi�i kullar�, Allah'�n ayetlerine kar�� b�y�klenenlerin u�rayaca�� son ve iman edenleri bekleyen m�jdeli gelecek gibi pek �ok konuyla ilgili �ok �nemli tefekk�rler bulunmaktad�r.

Kehf Suresi ayn� zamanda iman edenler i�in bir m�jde de i�ermektedir. Bu m�jde, Peygamberimizin de hadislerinde bildirdi�i, kutlu bir d�nem olan ahir zaman�n yakla�mas�d�r. Kehf Suresi bu a��dan bak�ld���nda, �slam'�n ahir zamanda ge�irece�i ba�lang��, geli�me ve Hz. �sa'n�n geli�i ile birlikte sonu�lanacak olan hakimiyet d�nemlerine i�aret etmektedir. (Harun Yahya, Kehf Suresi'nden Ahir Zamana ��aretler)

Kuran'da Hz. Z�lkarneyn


"Sana (Ey Muhammed,) Zu'l-Karneyn hakk�nda sorarlar. De ki: "Size, ondan '���t ve hat�rlatma olarak' (baz� bilgiler) verece�im. Ger�ekten, biz ona yery�z�nde sapasa�lam bir iktidar verdik ve ona her �eyden bir yol (sebep) verdik. O da, bir yol tuttu. Sonunda g�ne�in batt��� yere kadar ula�t� ve onu kara �amurlu bir g�zede batmakta buldu, yan�nda bir kavim g�rd�. Dedik ki: "Ey Zu'l-Karneyn, (istiyorsan onlar�) ya azaba u�rat�rs�n veya i�lerinde g�zelli�i (ge�erli ilke) edinirsin." Dedi ki: "Kim zulmederse biz onu azabland�raca��z, sonra Rabbine d�nd�r�l�r, O da onu g�r�lmemi� bir azabla azabland�r�r."

Kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun i�in g�zel bir kar��l�k vard�r. Ona buyru�umuzdan kolay olan�n� s�yleyece�iz." Sonra (yine) bir yol tuttu. Sonunda g�ne�in do�du�u yere kadar ula�t� ve onu (g�ne�i), kendileri i�in bir siper k�lmad���m�z bir kavim �zerine do�makta iken buldu. ��te b�yle, onun yan�nda "�z� kapsayan bilgi oldu�unu" (veya yan�nda olup-biten her �eyi) biz (ilmimizle) b�sb�t�n ku�atm��t�k. Sonra bir yol (daha) tuttu. �ki seddin aras�na kadar ula�t�, onlar�n (sedlerin) �n�nde hemen hemen hi� bir s�z� kavramayan bir kavim buldu. Dediler ki: "Ey Zu'l-Karneyn, ger�ekten Ye'cuc ve Me'cuc, yery�z�nde bozgunculuk ��kar�yorlar, bizimle onlar aras�nda bir sed in�a etmen i�in sana vergi verelim mi?" Dedi ki: "Rabbimin beni kendisinde sa�lam bir iktidarla yerle�ik k�ld��� (g��, nimet ve imkan), daha hay�rl�d�r. Madem �yle, bana (insani) g��le yard�m edin de, sizinle onlar aras�nda sapasa�lam bir engel k�lay�m." "Bana demir k�tleleri getirin", iki da��n aras� e�it d�zeye gelince, "K�r�kleyin" dedi. Onu ate� haline getirinceye kadar (bu i�i yapt�, sonra:) dedi ki: "Bana getirin, �zerine eritilmi� bak�r d�keyim."

B�ylelikle, ne onu a�abildiler, ne onu delmeye g�� yetirebildiler. Dedi ki: "Bu benim Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin va'di geldi�i zaman, O, bunu d�md�z eder; Rabbimin va'di hakt�r." (Kehf Suresi, 83-98)



















�zg�rl�k, hemen hemen her toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r. �nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl��� kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz: �zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat� felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n, insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.



Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm�� bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi� sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji, antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar. Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar, teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin ideolojik y�n�d�r.