OSMANLI YAHUD�LER�
Cahiliye Toplumunda Y�NET�C� KARAKTER�
S�per G��l� Malzeme Elde Etme Yolunda Yeni Aray��lar: �r�mcek Ipe�i �reten Ke�iler

Etraf�n�zdaki Her�ey Gibi Asl�nda Siz de Molek�llerden Olu�uyorsunuz!
D�nyay� Kana Bulayan iki Siyasi G�c�n Benzerlikleri S�YON�ZM ve HA�LILAR
Bilimin Rotasi Do�ru �izilmelidir
DO�A ve TEKNOLOJ�

Kuran'da Kadina Verilen �nem
Kibris'ta D�n�m Noktasi
Atomdaki Tasar�m�n A�t��� Yeni Ufuk: �letken Plastikler
Ka��n�lmaz Ger�ekler Ya�l�l�k ve �l�m

www.harunyahya.org

Ara�t�rma'dan



Toplumsal huzur ve bar�� i�in...




Darwinist felsefenin y�k�lmas� ve insanlar�n bu aldatmacadan kurtar�lmas�,toplumdaki hastal�klara kar�� getirilecek 'makro'��z�mlerin ba��nda gelmektedir.

Vicdan sahibi her insan, i�inde ya�ad��� toplumun sorunlar� hakk�nda d���n�r ve bunlara bir ��z�m bulma ihtiyac� hisseder. �nsan vicdan�n�n bir gere�i olan bu “tedavi etme” iste�i, ayn� zamanda Allah’�n M�sl�manlar i�in belirledi�i bir g�revdir. Kuran’a g�re her M�sl�man “iyili�i emredip k�t�l��� engellemek”le sorumludur.

��inde ya�ad���m�z �a�da ise her vicdanl� insan, bu g�revi yak�n �evresindeki insanlara ���t vererek, onlar� ahlakl� olmaya te�vik ederek ger�ekle�tirebilir. Bir baba o�luna adaleti, d�r�stl���, �efkati, tevazuyu ��retebilir. Onu insanlar�n haklar�na riayet etmesi, riyakarl�ktan ka��nmas�, yalan s�ylememesi, kendisini yaratm�� olan Allah’a kar�� ta��d��� sorumlulu�u bilmesi ve bu �uurla ya�amas� i�in e�itebilir. B�ylelikle, toplum da b�y�k �l��de “iyili�i” benimsemi� ve “k�t�l�kten men edilmi�” bir toplum olacakt�r.

Peki ya babalar o�ullar�na bu erdemleri de�il de, “k��e d�nmeyi”, “kimsenin g�z�n�n ya��na bakmamay�” ��retiyorlarsa? S�rf aile babalar� de�il, toplum dinamikleri insanlara �efkat, adalet, d�r�stl�k, tevazu, kanaatkarl�k gibi ahlaki erdemleri de�il de, �at��may�, kavga etmeyi, kibri, ��karc�l���, f�rsat��l��� �rnek g�steriyorsa, durum de�i�ir. O zaman “iyili�i emredip k�t�l�kten men etmek” g�revini, yaln�zca �evremizdeki birka� insana ���tler vererek yerine getiremeyiz. “K�t�l�k”, yani menfaatperestlik, bencillik, sahtekarl�k, �at��mac�l�k t�m toplumu sarm�� demektir. Bir M�sl�man olarak bizim g�revimiz, toplumu sarm�� olan bu b�y�k gaflete kar�� fikren m�cadele etmektir.

��te bu noktada “makro d�zeyde d���nmek” kavram� ortaya ��kar. Yani giderek b�y�yen ahlaki dejenerasyonun kayna��n�n ne oldu�unu te�his etmemiz ve buna t�m d�nyay� kapsayan bir ��z�m getirmemiz gerekmektedir.


Toplumsal Hastal�klar�n K�kenini Te�his Edebilmek


G�nl�k gazetelerin bir k�sm�nda “���nc� sayfa”, birtak�m adli ve dramatik olaylara ayr�lm��t�r. Bu olaylar o kadar �oktur ki, “���nc� sayfa”lar y�llard�r her g�n dolup ta�maktad�r. Basit bir anla�mazl�k sonucunda birbirlerini b��aklayan aile fertleri, ya�l� babas�n�n miras�na konmak i�in onu ac�mas�zca �ld�ren hain evlatlar, �al��t��� �irketi doland�ran i��iler, �al��t�rd��� insanlara hi�bir merhamet g�stermeyen zalim patronlar ve �rnekleri saymakla bitmeyecek facialar...

Bu gibi �rnekler o kadar �oktur ki, insanlar�n �o�u bunlar� “normal” ve “ka��n�lmaz” g�rmeye ba�lam��lard�r. Oysa bunlar ger�ekte toplumda yay�lan bir d�nya g�r���n�n sonu�lar�d�r. K���k ya�lar�ndan itibaren; “Bu d�nyaya bir kez geliyorsun, tad�n� ��kar”, “Hayat bir kavgad�r, g��l�ler kazan�r”, “E�er sen ezmezsen, ba�kalar� seni ezer” gibi telkinler alt�nda yeti�en, seyrettikleri filmlerde, dinledikleri �ark�larda s�rekli olarak bu mesajlarla beyni y�kanan bir kitle vard�r ve s�z konusu “���nc� sayfa haberleri”, bu y�kanm�� beyinlerin su�lar�d�r.

Bu ahlaki ��r�me herkes�e bilinmekte, ama bu bozulmaya bir t�rl� ��z�m bulunamamaktad�r. Bunun sebeplerinden biri, ba�ta belirtti�imiz gibi bu ��r�menin normal g�r�lmesidir. �kinci bir sebep ise, �o�u insan�n bu ��r�menin ger�ek sebebini fark edememesidir. �nsanlar�n b�y�k bir b�l�m�, sorunun sadece adli ve polisiye tedbirlerle, tefti� mekanizmalar�n�n g��lendirilmesiyle ��z�lebilece�ini sanmakta ve yan�lmaktad�r. Elbette s�z konusu “teknik” tedbirler gereklidir, ama as�l ��z�m toplumdaki bu dejenerasyonun k�lt�rel kayna��n� bulmak ve bu kayna�� yine k�lt�rel bir at�l�mla "tedavi etmek"tir.

Toplumdaki ahlaki dejenerasyonun kayna��n� bulmak i�inse, �u soruyu sormak gerekir: Bu ��r�menin bir felsefesi var m�d�r?

Felsefenin Etkileri



''Kuran'dan m�minler i�in �ifa ve rahmet olan �eyleri indiriyoruz...'' (isra Suresi, 82)

�nsanlar felsefi g�r��lerin bir toplumu �ok az etkiledi�ini, sadece felsefecileri ilgilendiren bu g�r��lerin sokaktaki adam� hi� ilgilendirmedi�ini zannederler. Oysa durum hi� de �yle de�ildir. “�nsan nedir?”, “Ne i�in vard�r?” ve “Ne i�in ya�amaktad�r” gibi temel felsefi sorulara verilen cevaplar, bir toplumu �ok derinden etkiler.

D���nce d�nyas�na bakt���m�zda, toplumu bir sava� meydan�, bir “arena” gibi g�ren felsefenin ne oldu�unu da kolayl�kla bulabiliriz: Bu felsefe, Darwin’in evrim teorisinin sosyal bilimlere uyarlanmas�ndan ibaret olan “Sosyal Darwinizm”dir. Darwin, canl�l���n tesad�fler sonucunda ortaya ��kt���n� ve “ya�am m�cadelesi” sayesinde geli�ti�ini �ne s�rm��, insan�n da bir hayvan t�r� oldu�unu s�yleyerek, “orman yasalar�”n�n insanlar i�in de ge�erli oldu�unu iddia etmi�tir. Hi�bir bilimsel dayana�� olmayan bu iddia bilim maskesine b�r�nerek yay�lm�� ve 19. y�zy�l�n ikinci yar�s� ile 20. y�zy�la damgas�n� vurmu�tur. Darwinist “�at��ma” kavram�, Marksistler taraf�ndan “s�n�f �at��mas�”na, �rk��lar taraf�ndan “�rk �at��mas�na”, kapitalistler taraf�ndan ise “bireysel ��kar �at��mas�na” uyarlanm�� ve b�y�k bir �evkle benimsenmi�tir.

Darwinizm, �zellikle bir toplumun i�indeki e�itsizlikleri, ��kar �at��malar�n� me�rula�t�rm�� ve “b�y�k bal�k k���k bal��� yutar” slogan�n�n s�zde bilimsel dayana�� olmu�tur. Sosyal Darwinizm'in Amerika'daki �nde gelen s�zc�lerinden biri olan William Graham Sumner, bu mant��� ��yle �zetlemi�tir: “Toplumda bir insan� yukar� kald�rmak demek, ba�kas�n�n �zerine basmak demektir.”

��te bu nedenle, g�n�m�z M�sl�manlar�n�n “iyili�i emredip k�t�l�kten men etme” g�revi son derece b�y�k �nem ta��maktad�r. Darwinist felsefenin y�k�lmas� ve insanlar�n bu aldatmacadan kurtar�lmas�, toplumdaki hastal�klara kar�� getirilecek “makro” ��z�mlerin ba��nda gelmektedir.

Ba�ka bir deyi�le, �nemli olan, insanlara “ac�mas�z olun, kimseyi umursamay�n, yaln�z kendinizi d���n�n, nas�l olsa �l�nce yok olacaks�n�z” diye f�s�ldayan sesin susturulmas�d�r. Bu ses susturuldu�unda, bununla uyu�turulmu� olan kitleler de ger�ekleri g�recek ve bu d�nyada ne i�in var olduklar�n� anlayacaklard�r.

O zaman, gazetelerin ���nc� sayfalar�nda da, fakirlere yard�m eden, yetimleri bar�nd�ran, Allah'�n r�zas�n� kazanmak i�in fedakarl�kta bulunan �erefli insanlar�n haberlerini okumak m�mk�n olacakt�r.










�zg�rl�k, hemen hemen her toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r. �nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl��� kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz: �zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat� felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n, insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.



Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm�� bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi� sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji, antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar. Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar, teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin ideolojik y�n�d�r.