OSMANLI YAHUD�LER�
Cahiliye Toplumunda Y�NET�C� KARAKTER�
S�per G��l� Malzeme Elde Etme Yolunda Yeni Aray��lar: �r�mcek Ipe�i �reten Ke�iler

Etraf�n�zdaki Her�ey Gibi Asl�nda Siz de Molek�llerden Olu�uyorsunuz!
D�nyay� Kana Bulayan iki Siyasi G�c�n Benzerlikleri S�YON�ZM ve HA�LILAR
Bilimin Rotasi Do�ru �izilmelidir
DO�A ve TEKNOLOJ�

Kuran'da Kadina Verilen �nem
Kibris'ta D�n�m Noktasi
Atomdaki Tasar�m�n A�t��� Yeni Ufuk: �letken Plastikler
Ka��n�lmaz Ger�ekler Ya�l�l�k ve �l�m

www.harunyahya.org

Ara�t�rma'dan



Edirne'nin �tesinde B�rakt�klar�m�z



Balkan topraklar� sosyolojik olarak incelendi�inde, T�rkiye'nin do�al s�n�rlar�n�n Edirne'den �ok daha �telere uzand��� g�r�l�r. 1912'deki Balkan Sava��'na dek, �stanbul'dan yola ��k�p, Adriyatik Denizi'ne kadar Devlet-i Ali Osmaniye'nin s�n�rlar� i�inde gitmek m�mk�nd�. T�m Bat� Trakya, Makedonya, Arnavutluk, hatta bug�nk� Yugoslavya'n�n s�n�rlar� i�inde yer alan Kosova ve Sancak Osmanl� egemenli�i alt�ndayd�. Selanik, �mparatorlu�un ikinci b�y�k kentiydi.

"Rumeli" topraklar� �zerinde ya�ayan ahalinin �o�unlu�u, T�rk ya da �e�itli milletlerden olan M�sl�manlard�. Bat� Trakya ve Makedonya'da, �nceden Anadolu'dan g��m�� olan T�rkler, M�sl�man Pomaklar, hatta M�sl�man Slavlardan olu�an topluluklar ya��yor ve bunlar di�er dinlere mensup topluluklara nazaran �o�unlu�u olu�turuyorlard�. Rumeli d���ndaki, Arnavutluk, Kosova ve Bat� Makedonya'da ya�ayan Arnavutlar da, M�sl�man olmalar� nedeniyle, Devlet-i Ali'nin tebas�ndan say�l�yordu.

'Osmanl� vizyonu'nun d�n���



�ttihat��lar�n yapt�klar� hatalar ile Rusya'n�n destekledi�i Pan-Slavik Balkan �ttifak� ayn� zaman diliminde �ak��t� ve 1912'de t�m bu topraklar Devlet-i Ali'nin elinden ��kt�. O tarihten sonra da, anavatana b�y�k g��ler oldu. M�sl�manlar�n �nemli bir b�l�m�, S�rp, Bulgar ya da Yunan egemenli�i alt�nda ya�amak yerine hicreti tercih ettiler.

Geride kalanlar, b�y�k zorluklarla kar��la�t�lar, asimilasyona zorland�lar, hatta kimi zaman katledildiler. Ama vatanlar�ndan ayr�lmayan bu M�sl�manlar, Osmanl� k�lt�r miras�n�n canl� �rnekleri oldular.

S�z konusu T�rk-�slam ku�a��, so�uk sava� d�neminde adeta uykuya yatm��t�. �ncelikle, bu ku�a��n ge�ti�i �lkelerin neredeyse t�m� -Yunanistan hari�- kom�nist rejimlerin egemenli�indeydiler. So�uk sava��n bitmesiyle birlikte tarih yeni bir d�neme girdi. Balkanlar'da rejim, ve harita de�i�iklikleri ya�and�. B�lgedeki T�rk-�slam varl��� ise bu k�kl� de�i�imin tam merkezinde yer al�yordu. Bosna'daki sava�, bu ku�a��n en bat�daki temsilcisi olan Bosnal� M�sl�manlara y�nelen S�rp sald�rganl���n�n bir sonucuydu. Balkanlar'�n "barut f���s�" say�lan di�er b�lgeleri de ayn� ku�a��n par�alar�yd�lar; Kosova, Sancak ve Makedonya...

Bu durum ku�kusuz T�rkiye'yi �ok yak�ndan ilgilendirmektedir. ��nk� bug�n Osmanl�'n�n miras�na sahip olan �lke T�rkiye'dir. Bu ger�ek, T�rkiye'ye hem yeni stratejik ufuklar, hem de politik ve ahlaki sorumluluklar getirmektedir. (Harun Yahya, T�rk'�n D�nya Nizam�)

Yunan siyaset bilimci Thanos Veremis, "Osmanl� fakt�r�"n�n geri d�n���n� ve T�rkiye ile olan ili�kisini ��yle yorumluyor:



"Balkanlar'� potansiyel olarak de stabilize edecek ve b�lebilecek fakt�rlerin ba��nda 'Osmanl� fakt�r�'n�n yeniden ortaya ��k��� gelir. Osmanl�lar�n b�lgeden �ekilmesinden bu yana, T�rkiye'nin Balkanlar'daki M�sl�manlara y�nelik ciddi bir ilgisi olmam��t�. Ancak Do�u Avrupa'da kom�nizmin ��k���yle birlikte, T�rkiye'nin Balkan M�sl�manlar� ile olan ilgisi de �nem kazand�.... Bulgar, T�rk, S�rp, H�rvat ve Arnavut gibi farkl� etnik k�kenlerden gelen 5.5 milyon Balkan M�sl�man�, Karadeniz'den Adriyatik'e kadar uzanan bir co�rafi ku�ak olu�turmaktad�rlar. T�rkiye'nin, bu Balkan M�sl�manlar�n�n koruyuculu�unu �stlenerek b�lgedeki etkisini b�y�tmesi, muhtemel bir geli�medir."

Ayr�ca, Thanos Veremis'in yine ayn� makalede vurgulad��� gibi, bu ku�a��n �ok �nemli bir stratejik �zelli�i daha vard�r: Yunanistan ile onun kuzeydeki Ortodoks m�ttefikleri, �zellikle de S�rbistan aras�nda bir duvar olu�turmaktad�r. T�rkiye e�er bu duvar� g��lendirebilirse, S�rbistan ile Yunanistan'� -ki gerek Bosna-Hersek y�netimi, gerekse T�rk-�slam ku�a��n�n di�er �yeleri i�in en b�y�k tehlike bu iki m�ttefik Ortodoks g��ten gelmektedir- birbirinden ay�ran bir do�al engel olu�turabilir.

K�sacas� yabanc� g�zler, M�sl�man-T�rk kimli�e sahip bu b�lgede T�rkiye i�in b�y�k bir stratejik avantaj oldu�unu g�rebilmektedirler.

T�rkiye'nin hayat sahas�



T�rkiye'ye Osmanl�'dan miras kalan b�y�k bir Balkan inisiyatifi vard�r. Bu b�lgedeki �slam varl���, T�rkiye'nin �n�ne hem tarihsel ve moralpolitik bir sorumluluk, hem de b�y�k bir stratejik f�rsat ��karmaktad�r. Bu ku�a�� ihya etmek, korumak, harekete ge�irmek, T�rkiye i�in ciddi bir etki alan�, bir "hayat sahas�" olu�turmaktad�r.

S�z� edilen co�rafya �zerinde tarihsel, k�lt�rel ve stratejik y�nden T�rkiye'ye ba�l� ve yak�n olan halklar ya�amaktad�r. Bu y�zden 1912 y�l�na kadar sahibi oldu�umuz bu topraklar �zerinde ya�ayan ve bizden olan bu topluluklarla k�lt�rel ve siyasal i�birli�i, Balkanlar'a bar�� ve d�zen getirecektir. (www.turkdunyasi.org)

Bu arada T�rkiye, Balkanlar'da bu �ekilde bir hayat sahas� olu�turmakla, Orta Asya, Kafkaslar ve Ortado�u gibi di�er alanlarda da b�y�k bir stratejik avantaj ve siyasi g�� elde edecektir. Ayr�ca Balkanlar'da meydana gelebilecek s�z konusu yeni olu�um, di�er b�lgeler i�in de model olu�turacakt�r. Bir y�nde elde edilen "hayat sahas�", di�er y�nleri de etkileyecektir.










�zg�rl�k, hemen hemen her toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r. �nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl��� kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz: �zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat� felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n, insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.



Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm�� bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi� sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji, antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar. Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar, teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin ideolojik y�n�d�r.