OSMANLI YAHUD�LER�
Cahiliye Toplumunda Y�NET�C� KARAKTER�
S�per G��l� Malzeme Elde Etme Yolunda Yeni Aray��lar: �r�mcek Ipe�i �reten Ke�iler

Etraf�n�zdaki Her�ey Gibi Asl�nda Siz de Molek�llerden Olu�uyorsunuz!
D�nyay� Kana Bulayan iki Siyasi G�c�n Benzerlikleri S�YON�ZM ve HA�LILAR
Bilimin Rotasi Do�ru �izilmelidir
DO�A ve TEKNOLOJ�

Kuran'da Kadina Verilen �nem
Kibris'ta D�n�m Noktasi
Atomdaki Tasar�m�n A�t��� Yeni Ufuk: �letken Plastikler
Ka��n�lmaz Ger�ekler Ya�l�l�k ve �l�m

www.harunyahya.org

Ara�t�rma'dan



Hz. �mer'in Filistin'e Getirdi�i Bar�� ve Adalet


Her an Kuran ahlak�na uyan bir ki�i akl�n�n ve vicdan�n�n �n�ne ge�emez. Vicdan� ona her zaman Allah'�n emir ve tavsiyelerine uymay�, g�zel ahlaktan taviz vermemeyi s�ylemektedir. ��nk� bu, Allah'�n iman edenlere Kuran'da bildirdi�i bir emridir. Maide Suresi'nde �u �ekilde buyrulur:
�Ey iman edenler, adil �ahidler olarak, Allah i�in, hakk� ayakta tutun. Bir toplulu�a olan kininiz, sizi adaletten al�koymas�n. Adalet yap�n. O, takvaya daha yak�nd�r. Allah'tan korkup-sak�n�n. ��phesiz Allah, yapmakta olduklar�n�zdan haberi oland�r.�
(Maide Suresi, 8)

Tarih boyunca t�m �lahi dinlerce kutsal say�lan Kud�s, MS. 71 y�l�na dek Yahudilerin ba�kentiydi. Ancak o y�l Roma Ordular� Yahudilere kar�� b�y�k bir sald�r� d�zenledi ve b�y�k bir vah�etin ard�ndan Yahudileri b�lgeden s�rd�. Bu olaydan sonra Yahudiler i�in "diaspora d�nemi" ba�larken, Kud�s ve �evresi de terk edilmi� bir toprak haline gelmi� oldu. (Harun Yahya, Filistin) Ancak Roma �mparatorlu�u'nun �mparator Konstantin d�neminde H�ristiyanl��� kabul etmesi �zerine, Kud�s yeniden ilgi oda�� oldu. H�ristiyan Romal�lar Kud�s'te kiliseler in�a ettiler, Yahudilerin de b�lgede yerle�mesine y�nelik yasaklar� kald�rd�lar. Filistin 7. y�zy�la dek Roma (Bizans) topra�� olarak kald�. K�sa bir s�re Persler b�lgeyi ellerinde tuttular, ama sonra Filistin'in hakimi tekrar Bizans oldu.

Filistin tarihindeki en b�y�k d�n�m noktas� ise, 637 y�l�nda b�lgenin �slam ordular� taraf�ndan fethedilmesiydi. Bu fetih, as�rlard�r sava�lara, s�rg�nlere, ya�ma ve katliamlara sahne olan, farkl� inan�lar aras�nda s�k s�k el de�i�tiren ve her y�netim de�i�ikli�inde de yeni vah�etler ya�ayan Filistin'e, bar�� ve huzurun kal�c� olarak yerle�mesi anlam�na geliyordu. �slam'�n hakimiyeti, Filistin'de farkl� inan�lar�n bar�� i�inde birarada ya�ayabildi�i bir �a��n ba�lang�c� oldu.
Filistin, Peygamberimiz (sav)'den sonraki ikinci halife olan Hz. �mer taraf�ndan fethedildi. Hz. �mer'in Kud�s'e giri�i, ard�ndan buradaki farkl� inan�lara kar�� g�sterdi�i sonsuz ho�g�r�, olgunluk ve nezaket, ba�layan g�zel d�nemin habercisiydi. �ngiliz tarih�i ve Ortado�u uzman� Karen Armstrong, Holy War (Kutsal Sava�) adl� kitab�nda, Hz. �mer'in Kud�s fethini ��yle anlat�r:
�Halife �mer Kud�s'e beyaz bir devenin �zerinde girdi, yan�nda ise kentin Yunan y�neticisi Ba�rahip Sophronius vard�. Halife kendisinin �ncelikle Tap�nak Tepesine (y�k�k olan Hz. S�leyman mabedinin yerine) g�t�r�lmesini rica etti ve Hz. Muhammed'in Gece Yolculu�u'nu (Mirac) yapt��� bu noktada e�ildi ve dua etti. Ba�rahip bu sahneyi korku i�inde izliyordu... "Son G�nler"in art�k yakla�t���n� sanm��t�. Daha sonra Halife �mer H�ristiyan tap�naklar�n� g�rmek istedi ve tam Kutsal Mezar (Holy Sepulchre) Kilisesi'ne gitti�inde, namaz vakti geldi. Ba�rahip kendisini kibarca namaz�n� bu kilisede k�lmaya davet etti, ama Halife �mer bu teklifi kibarca reddetti. E�er bu kilisede namaz k�larsa, sonra baz� M�sl�manlar�n bu olay� an�tla�t�rmak amac�yla buraya bir cami in�a etmek isteyebileceklerini, bunun ise Kutsal Mezar Kilisesi'nin y�k�lmas� anlam�na gelece�ini izah etti. Bu nedenle Halife kiliseden ��k�p biraz daha ilerdeki bir noktada namaz�n� k�ld�; nitekim bug�n tam bu noktada, Kutsal Mezar Kilisesi'nin tam kar��s�nda Halife �mer'in ad�na in�a edilmi� k���k bir cami bulunmaktad�r. �
Tarafs�z bir tarih�i olarak o g�nleri anlatan Karen Armstrong��n naklettikleri Hz. �mer�in H�ristiyan cemaatin inan� �zg�rl���ne ne derece �nem verdi�ini g�stermektedir. Hz. �mer bu topraklar�n yeni hakimi olarak pekala s�z konusu kiliseyi camiye d�n��t�rebilirdi. Fakat b�yle yapmak yerine �ok ince bir davran�� sergilemi�, s�z konusu kiliseyi camiiye d�n��t�rmek bir yana ileride yanl�� anla��lmalar olmas�n diye namaz�n� ba�ka bir yerde k�lma yoluna gitmi�tir. Hz. �mer�in bu davran���, farkl� inanca sahip bir cemaatin inan� ve ibadet �zg�rl���n�n mutlak anlamda korunmas�n�n e�siz bir �rne�idir.

�Ey iman edenler, adil �ahidler olarak, Allah i�in, hakk� ayakta tutun. Bir toplulu�a olan kininiz, sizi adaletten al�koymas�n. Adalet yap�n. O, takvaya daha yak�nd�r. Allah'tan korkup-sak�n�n. ��phesiz Allah, yapmakta
olduklar�n�zdan haberi oland�r.�

(Maide Suresi, 8)

H�ristiyan cemaatin ibadet mekan�n� koruma alt�na alan Hz. �mer ayn� yerde M�sl�manlar i�in de b�y�k camii in�a ettirmi�tir. Bu camii de, tam Tap�nak Tepesi'nde yap�lm��t�r. Daha �nceden Tap�nak Tepesi�nde Yahudilere ait bir tap�nak vard�. Y�llard�r H�ristiyanlar, y�k�k Yahudi Tap�na��n�n yer ald��� bu alan�, �ehrin ��p y���na�� olarak kullan�yorlard�. Halife, M�sl�manlar�n bu ��pleri temizlemelerine kendi elleriyle yard�m etti ve M�sl�manlar burada iki mabed in�a ederek �slam'�, Kud�s �ehrine yerle�tirmi� oldular.

Hz. �mer'in Kud�s'e getirdi�i bar�� ve adalet bu �rnekle s�n�rl� de�ildir. Hz. �mer Kud�s patri�i ile bir anla�ma imzalayarak t�m halk�n ki�ilik, inan� ve m�lkiyet haklar�n� g�vence alt�na alma taahh�d�nde bulunmu�tur. A�a��daki belge incelenirse Hz. �mer�in taahh�t etti�i haklar�n �z� itibariyle bug�nk� �uygar� uluslar�n kabul ettikleri insan haklar� belgeleriyle ayn� oldu�u g�r�l�r. Ne var ki bug�nk� d�zenlemelerle garanti edilen haklar�n hayata ge�irilmesinde baz� aksamalar olmaktad�r. Oysa inan� ahlak� ile ayd�nlanm�� bir y�neticinin idaresinde istisnas�z herkes t�m bu haklardan istifade edebilmekteydi. Bahsetti�imiz belge ��yledir:
�Allah'�n kulu ve m�minlerin emiri �mer taraf�ndan �lya (Kud�s) halk�na verilen emannamedir. Emir'�l M�minin, hasta olsun, s�hhatte bulunsun b�t�n halk�n mal ve canlar�n�n korunaca��n� garanti eder. Ayn� zamanda ibadet yerlerine, ha�lar�na ve dinlerine dokunulmayaca��n� temin eder. Halk�n kiliseleri tahrip edilemeyece�i gibi mesken haline de getirilemeyecektir. Eskiden sahip olduklar� haklar aynen muhafaza edilecektir. Ne malik olduklar� �eylere bir halel gelecek ve ne de mezhepleri hususunda onlara bir bask� yap�lacakt�r. ��lerinden hi�bir kimse hi�bir �ekilde zarar g�rmeyecektir... Allah, Peygamberi, sahabileri ve m�minler bu anla�maya �ahitlik ederler.


Hz �mer (ra) d�neminde de g�r�ld��� gibi adil y�neticilerden ve adil insanlardan olu�an bir toplumda her t�rl� anla�mazl���n kolayl�kla ��z�lece�i a��kt�r. ��nk� Kuran'da adaletin eksiksiz olarak tarifi yap�lm��, iman edenlere olaylar kar��s�ndaki tutumlar� ve adaletin nas�l uygulanaca�� bildirilmi�tir. Bu iman edenler i�in �ok b�y�k bir kolayl�k ve Allah'tan bir rahmettir.

K�sacas� Kuran ahlak�yla birlikte Kud�s'e ve t�m Filistin'e "medeniyet" getiren �slam dini Filistin'de M�sl�manlar�n, H�ristiyanlar ve Yahudilerin as�rlar boyu bar�� ve huzur i�inde ya�amalar�na olanak sa�lam��t�r. M�sl�manlar hi� kimseyi zorla �slamla�t�rmaya �al��mam��lar ancak �slam'�n Hak Din oldu�unu g�ren baz� gayrim�slimler kendi r�zalar�yla �slam'� se�mi�lerdir. Filistin'deki bar�� ve huzur, b�lge M�sl�manlar�n hakimiyetinde oldu�u s�rece devam etmi�tir. Bu da ayn� b�lgede Kuran ahlak�na uygun ya�and���nda ge�mi� d�nemlerde oldu�u gibi adaletin ve ho�g�r�n�n sa�lanabilece�ine i�arettir.



Yorum listesi


Mevcut bir yorum yok.







�zg�rl�k, hemen hemen her toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r. �nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl��� kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz: �zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat� felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n, insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.



Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm�� bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi� sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji, antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar. Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar, teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin ideolojik y�n�d�r.