Tarih Nereye Do�ru Ak�yor?


A��r� Savunma Giderlerinin D���nd�rd�kleri
�slam �lkelerinde Ekonomik G��lenme Nas�l Sa�lan�r?
Osmanl� �mparatorlu�u'nda Milllet Sistemi
Abd�lhamid Han'�n Siyonistler ve Masonlarla M�cadelesi

�hti�aml� Bir Medeniyetin Yeniden �n�as�
G�n�m�z�n �arp�k Zihniyeti "Atalar�n Dinine Ba�l�l�k"
Siyonizm ve Irk��l�k
Bat�l Uzakdo�u Dinlerinden Kendi Kendine Eziyet Dini:Caynizm

Vicdan�n Kar��s�ndaki Olumsuz G��ler Nefs ve �eytan

www.kavimlerin
helaki.com


Ara�t�rma'dan



Evrimcilerin T�rle�me �zerine �tiraflar�


Allah yery�z�ndeki t�m canl�lar� kusursuz sistemlerle yaratm��t�r. Evrimciler ise birbirinden farkl� mekanizmalara sahip olan bu tasar�mlar�n k�kenini asla a��klayamamaktad�r.

Evrimciler yery�z�ndeki ilk canl�n�n nas�l ortaya ��kt���na a��kl�k getiremedikleri gibi ayn� k�kene sahip oldu�unu iddia ettikleri t�m canl�lar�n, birbirinden farkl� sistemlere sahip olmalar� konusunda da b�y�k bir �aresizlik i�indedirler. Konu hakk�nda sadece y�zeysel bir bilgiye sahip olan "amat�r" evrimciler hari�, evrimcilerin hemen hemen tamam� kendileri a��s�ndan as�l sorunun �ok iyi fark�ndad�rlar: Yery�z�ndeki canl� tiplerinin, t�rlerin ve t�r zenginli�inin k�kenini a��klamak. Charles Darwin ve takip�ilerinin as�l a��klamalar� gereken konu i�te budur. Darwin T�rlerin K�keni adl� kitab�nda, konuya ili�kin tek bir somut delil sunamam��, sadece spek�lasyon yapm��t�r. Charles Darwin, o�lu Francis Darwin taraf�ndan yay�mlanan Charles Darwin'in Hayat� ve Mektuplar� adl� kitapta yer alan bir mektubunda, bu ger�e�i ��yle itiraf etmi�tir:"Bir t�r�n di�erine de�i�imine ili�kin hi�bir kay�t yoktur... Tek bir t�r�n de�i�ti�ini kan�tlayamay�z." (Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, 1888, s. 210.)Darwin zaman i�inde ve bilimsel ara�t�rmalar�n ilerlemesiyle, s�z konusu sorunun yan�tlar�n�n bulunaca��n�, t�r olu�umunun delillendirilece�ini umuyordu. Ama aksine, bilimsel bulgular her defas�nda Darwin'i yalanlad�.

Amerikan Do�a Tarihi M�zesi'nden Profes�r Gareth Nelson konuyu �u ifadelerle anlat�r: "T�r problemi y�llard�r devam etmekte ve t�rle�me her zaman oldu�u gibi bir kara kutu olarak kalmaktad�r." (G. Nelson, �Species and Taxa: Systematics and Evolution�, s. 73-74)
Asl�nda bu konunun "bir kara kutu olarak" kalmas� �a��rt�c� de�ildir. Zira bilimsel bulgular, bir t�rden ba�ka bir t�re d�n���m�n m�mk�n olmad���n�, de�i�imin sadece t�r i�inde ve belirli s�n�rlar dahilinde ger�ekle�ti�ini ortaya koymu�tur. Konuyu daha iyi anlamak i�in basit bir �rnek verebiliriz. T�r i�inde meydana gelen s�n�rl� ve belirli de�i�iklikler gen havuzunda olu�ur. Zaten bu da o canl�n�n genetik bilgisinde kay�tl�d�r. Bu de�i�iklikler gen havuzunun d���na asla ��kamaz. Elimize bir deste iskambil ka��d� ald���m�z� d���nelim; bu desteyi ne kadar kar��t�r�rsak kar��t�ral�m ortaya farkl� bir ka��t t�r� ��kmaz. Yaln�zca ka��tlar�n s�ras� ve dizilimi de�i�ir. Bu de�i�iklik de ancak belli say�da olur. ��te genetik �e�itlilik de (varyasyon) aynen b�yledir. (Harun Yahya, T�rlerin Evrimi Yan�lg�s�)

Ayr�ca bug�ne kadar evrimsel mekanizmalarla elde edilmi� hi�bir g�zlenebilir t�rle�me �rne�i de yoktur.

Bir evrimci olan, Wired dergisi Edit�r� ve All Species Vakf� Ba�kan� Kevin Kelly bunu ��yle itiraf etmektedir: "Yo�un bir g�zleme ra�men, kay�tl� tarihte, do�ada hi�bir yeni t�r�n ortaya ��kt���na tan�k olmad�k. Ayr�ca, i�in en ilginci, hayvan yeti�tiricili�inde hi�bir yeni hayvan t�r�n�n ortaya ��kt���n� da g�rmedik. T�rle�meyi sa�lamak i�in sinek pop�lasyonlar�na k���k ve b�y�k bask�lar�n kasten uyguland��� meyve sine�i ara�t�rmalar�nda, y�z milyonlarca nesilde hi�bir yeni meyve sine�i t�r�n�n olu�mamas� da buna dahildir... Do�ada, yeti�tiricilikte ve yapay hayatta, varyasyonun ortaya ��k���n� g�r�r�z. Ancak b�y�k de�i�imin yoklu�u ile birlikte, varyasyon limitlerinin dar bir alanda ve �o�u kez t�r�n kendi i�inde s�n�rlanm�� olarak g�r�nd���n� de a��k�a fark ederiz." (Kevin Kelly, Out of Control: The New Biology of Machines, Fourth Estate, 1995, s. 475.)


T�rle�meyi kan�tlamak i�in, yakla��k yetmi� y�ld�r meyve sinekleri yeti�tirilmi�, bunlar s�rekli olarak mutasyona u�rat�lm��; ancak hi�bir evrimsel de�i�im ya�anmam��, hi�bir t�rle�me vakas�na rastlanmam��, meyve sine�i yine meyve sine�i olarak kalm��t�r. (Gordon R. Taylor, The Great Evolution Mystery, Harper & Row, New York, 1983, s. 48)

Kald� ki evrimcilerin s�k�nt�s� bunlarla da s�n�rl� de�ildir. Zira fosil kay�tlar� t�rle�me kavram�n� kesinlikle reddetmektedir. Fosil kay�tlar�nda, Darwinizm'e g�re ya�am�� olmas� gereken say�s�z "ara t�r"e ait hi�bir belirti yoktur. Bu fosillerin ileride bulunabilece�ini d���nen Darwin'in g�r���n�n yanl�� oldu�u kesinlikle anla��lm��t�r. Evrimciler g�n�m�zde "t�rle�me fosil kay�tlar�nda g�r�lemeyecek kadar h�zl�d�r" �eklinde bir bahane ileri s�rmekte; daha do�rusu b�yle bir avuntunun arkas�na saklanmaktad�rlar.

�ngiliz biyologlar Paul Pearson ve Katherine Harcourt-Brown, t�rle�menin fosil kay�tlar�nda g�r�lmedi�ini �st� kapal� olarak ��yle ifade ederler:"T�rle�meyi, biyolojik anlamda, fosil kay�tlar�nda te�his etmek olduk�a g��t�r...." (Paul N. Pearson, Katherine G. Harcourt-Brown, �Speciation and the Fossil Record�, Encyclopedia of Life Sciences, 2001, �.els.net.)

K�sacas�, t�rlerin k�keni, t�r olu�umu ve hayat�n �e�itlili�i gibi konular, evrim teorisinin iddia etti�i gibi do�al s�re�ler ve rastlant�sal etkilerle a��klanamaz. Dahas�, bilimsel bulgular Darwinizm'in bilim d��� ve ak�l d��� bir teori oldu�unu kan�tlamaktad�r. G�n�m�zde pek �ok bilim adam� bunun bilincindedir.

Sonu� olarak, t�rlerin k�keni ve �e�itlili�i evrimciler i�in hala cevaps�zd�r. Evrimciler e�er bunun cevab�n� bulmak istiyorlarsa, Darwinist aldatmaca ve safsatalara inanmaktan vazge�mek ve �u ger�e�i kabul etmek zorundad�rlar: Her canl� tipini zengin bir varyasyon potansiyeli ile yaratan, sonsuz g��, bilgi ve ak�l sahibi olan Allah't�r.

Yaratmak yaln�zca Allah'a mahsustur. Bu ger�e�i inkar edenlerin, ne kadar u�ra��rlarsa u�ra�s�nlar, elde edecekleri sadece h�sran olacakt�r.










�zg�rl�k, hemen hemen her toplum ve ideolojiden ki�inin hemfikir oldu�u ve savundu�u bir kavramd�r. �nsanl�k tarihindeki �at��malar�n, sava�lar�n �o�undaki ama�, �zg�rl��� kazanmak olmu�tur.
Bat� d���ncesinin �zg�rl��e verdi�i anlam� ��yle �zetleyebiliriz: �zg�rl�k, insana, di�er insanlar (toplum) ya da devlet -veya ba�ka herhangi bir kurum- taraf�ndan hi�bir k�s�tlama ve bask� yap�lmamas�d�r.Bug�n Bat� toplumlar�n�n i�inde bulunduklar� toplumsal yap�, modern Bat� felsefesi taraf�ndan tarifi yap�lan "�zg�rl�k" kavram�n�n, insan�n kurtulu�unu sa�lamad���n� g�stermektedir.



Okullarda, bilimsel kaynaklarda ve bir k�s�m medyada, teori ispatlanm�� bir ger�ek gibi sunulmakta, pek �ok insan da bu nedenle evrimi hi� sorgulamadan kabul etmektedir. Oysa her ge�en g�n geli�en, paleoantropoloji, antropoloji ve mikrobiyoloji gibi bilim dallar�, s�z�n� etti�imiz yayg�n inan���n aksine, evrim teorisini s�rekli yalanlamaktad�rlar. Evrimi ispatlamak i�in 150 y�ld�r aral�ks�z s�rd�r�len �al��malar, teoriyi ��r�tmekten ba�ka bir sonuca varamam��lard�r.
Bu ger�e�e ra�men, evrim teorisinin bu denli yayg�n bir bi�imde savunulmas� ve insanlara empoze edilmesinin tek nedeni ise, teorinin ideolojik y�n�d�r.